Ağrı merkeze bağlı Arakonak köyündeki 2 katlı müstakil bir evde yaşayan 85 yaşındaki Fatma Zariç, henüz 15 yaşındayken görücü usulüyle evlendi.

Eşiyle köyde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan ve tüm zorluklara göğüs geren Zariç, yarım asrı aşkın evliliklerinden, bugün en büyüğü 65 yaşında olan 4'ü kız 6 çocuk sahibi oldu.

20 yıl önce çok sevdiği eşini kaybeden Zariç, iki oğlu ve iki gelinin yanı sıra torunları ve oğullarının torunları ile bir arada yaşıyor.

Anlattığı masallarla torunlarını dizinde uyutuyor

Kalabalık ailesiyle keyifli ve mutlu bir hayat süren Zariç, anlattığı masallarla torunlarını dizinde uyutuyor, onlara artık eskisi kadar rağbet görmeyen ancak geçmişte çokça kullanılan yünlü çorapların nasıl örüldüğünü öğretiyor.

Zariç, torunlarına söylediği türkülerde duygulanıp geçmişe olan özlemini de dindiriyor.

Ailede herkesin büyük saygı duyduğu Zariç, gelenek ve göreneklerin kuşaktan kuşağa aktarılmasına aracılık ediyor.

"Hayat boş, en büyük mutluluk torun"

Köyün de en yaşlısı olan Fatma Zariç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın boş ve fani olduğunu belirterek, en büyük mutluluğunu ise torunları vakit geçirmek olarak tanımladı.

Gençlik yıllarında tarlada çalıştıklarını ve yaşamın çok zor olduğunu kaydeden Zariç, günümüzde hayatın kolaylaştığını ancak eski tadı vermediğini dile getirdi.

İki oğlu, gelinleri, torunları ve oğullarının torunları ile yaşadığını anlatan Zariç, bir kızının Kahramanmaraş'ta evli olduğunu ve onun da çocuklarının torunları bulunduğunu söyledi.

"Torunlarım çok fazla. Vefat eden eşimi de çok seviyorum, sevmeseydim 2 yıl yanında kalır boşanırdım." diyen Zariç, "Çocuklarım da çok iyidir, hepimiz birbirimizle iyi geçiniyoruz. Benim gelinlerim de çok iyiler, ben de onlara iyiyim. Tüm işlerimi gelinlerim yapıyor, Allah razı olsun onlardan" ifadelerini kullandı.

"Çocuklarım annem sayesinde örf adetlerini öğreniyor"

Fatma ninenin 55 yaşındaki oğlu Mustafa Zariç de annesinin gençliğinde çok çalıştığını, yaz mevsiminde 30 derece hava sıcaklığında 5 kilometre yol yürüyerek tarlada çalışanlara yemek ve su götürdüğünü söyledi.

Annesi ile yaşadıkları için mutlu olduklarını ve çocukların da bu şekilde örf ve adetleri öğrendiklerini belirten Zariç, şöyle konuştu:

"Annemin yanında yaşıyoruz. Gelinler annemle çalışıyor. Elhamdülillah birlik ve beraberliğimiz var. Huzurluyuz, mutluyuz ve annemin yanında daha da mutlu oluyoruz. Annemiz örf ve adetleri bize anlatıyor. Benim çocuklarım anneme nene değil, anne diyor. Çocuklarım ninelerinin sırtında ve kucağında büyüdüler. Annem hepsine ninni söylüyor."