ANKARA
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Türkiye'ye ilgili ülkelerden istihbarat paylaşımı çerçevesinde gelen "Suriye'ye geçme ihtimali olan kişiler" listesindeki sayının geçen haftadan bu yana yaklaşık 2 bin arttığını belirterek, "Suriye’de yaklaşık 15 bin yabancı savaşçı var. İstihbarat paylaşımı sonucunda girişi yasak listesine koyduğumuz kişi sayısı yaklaşık 10 bin civarında. Demek ki 5 bin kişilik bir açık var" dedi.
Sözcü Tanju Bilgiç, haftalık olağan basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Yabancı savaşçıların geçişinin engellenmesi konusunda giriş yasağı konulan kişi sayısının geçen haftaya göre artış gösterdiğini ifade eden Bilgiç, yaklaşık 10 bin kişiye giriş yasağı konulduğunu ve bu şekilde girişi engellenen ve geldikleri ülkeye sınır dışı edilen kişi sayısının bin 80 olduğunu söyledi. Bu artışın, Fransa'daki saldırılardan sonra çok daha önemli hale gelen bir konu olduğunu dile getiren Bilgiç, Türkiye'nin ortaklarına istihbarat işbirliği yapılması konusunda net mesajlar verdiğini vurguladı.
Bilgiç, IŞİD ile mücadele kapsamında Türkiye'de giriş yasağı konulan kişi sayısının bir haftada 7 bin 833'ten yaklaşık 10 bine çıkmasının nedenlerinin sorulması üzerine, basınla bu rakamları ilk paylaştıklarında sayının 6 bin olduğunu ve rakamların düzenli olarak arttığını söyledi.
Bilgiç, son terör saldırılarından sonra bu konuya ilişkin Batı Avrupa ülkelerinin daha hassas davrandığını söylemenin doğru olacağını ama nedeni sadece son dönemdeki gelişmelere bağlamamak gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin bütün ülkelerle istihbarat paylaşımına açık olduğunun altını çizen Bilgiç, "Zamanında yaptığımız girişimlerin sonuçlarını yavaş yavaş almaktayız. Sayı bu çerçevede de artmaktadır. Suriye’de yaklaşık 15 bin yabancı savaşçı var. İstihbarat paylaşımı sonucunda girişi yasak listesine koyduğumuz kişi sayısı yaklaşık 10 bin civarında. Demek ki 5 bin kişilik bir açık var" diye konuştu.
Sözcü Bilgiç, bir gazetecinin Türkiye'de bu yıl ilk kez Holokost anma töreni yapılacağı yorumuna ilişkin, 27 Ocak gününün ölüm kampının kurtarılmasının 70. yıl dönümü olduğunu hatırlattı. "Bizim Holokosta bakış açımızda herhangi bir değişiklik yok" diyen Bilgiç, Türkiye’de geçen sene de bir etkinlik düzenlendiğine ve bu seneki etkinliklerin de TBMM Başkanı'nın katılımıyla yapılacağına dikkati çekti.
AİÖS ve Freedom House raporları
Avrupa İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi (AİÖS), raporlarının hatırlatılması üzerine Tanju Bilgiç, şunları söyledi:
"AİÖS, Avrupa Konseyi nezdinde imzalanan bir sözleşme. Bu sözleşmeye taraf olan ülke AİÖS'nin denetimine de taraf oluyor. Türkiye buna taraf. Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi belli aralıklarla o ülkedeki hapishaneleri, akıl hastanelerini geziyor ve buna ilişkin bir rapor hazırlıyor. Türkiye, diğer tüm Avrupa Konseyi ülkelerde olduğu gibi bu denetime açık bir ülke. Denetim son olarak Haziran 2013’te Türkiye’de gerçekleşti. Bu, Gezi olaylarının olduğu döneme denk geldi. Türkiye komitenin bulgularına usulen yanıt verdi. Normal olarak bu raporların yayınlanması ilgili ülkelerin iznine bağlı.
Bununla birlikte özellikle son birkaç gün içinde Türkiye'nin verdiği yanıtların gerçeği yansıtmadığı şeklinde bir takım iddialar var. Bir şeyin gizlenmesi isteniyorsa bu raporların yayınlanmasına izin verilmeyebilirdi. Türkiye şeffaf bir şekilde yayınlanmasına izin verdi. Rapor 15 Ocak 2015'te yayınlanmış olsa bile haziran ayında uzmanların Türkiye ziyareti sırasındaki bulguları içeriyor. Onun için eksiklikler bu şekilde değerlendirilmeli."
Freedom House'un raporunda yer alan Türkiye'ye ilişkin değerlendirmelerin de farklı kanallardan bilgiler alarak oluşturulduğunu söyleyen Bilgiç, "Bunların hangi kaynaktan alındığına bir bakmak lazım. Daha önce de Türkiye'ye ilişkin yayınlanan bazı temel verilerin doğru olmadığı ortaya çıktı" ifadesini kullandı.
Kaybolduğu iddia edilen dağcılar
Tanju Bilgiç, basında Yunanistan’da 12 dağcının kaybolduğuna ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine de 23 Ocak tarihinde Avrupa'daki 112 acil arama hattına önce 12 Türk olduğu söylenip, daha sonra Bulgar şeklinde düzeltilen bir ihbar yapıldığını aktardı.
İhbarın yapıldığı yerin Selanik yakınlarında bir bölge olduğunun düşünüldüğünü ve burada yapılan aramadan bir sonuca ulaşılamadığını söyleyen Bilgiç, daha sonra ihbarın yapıldığı telefondan en son gelen sinyalin tespit edildiğini dile getirdi. "Sinyalin yapıldığı yer ovalık, yerleşime açık bir bölge. Burada aramalar yapılıyor ama herhangi bir sonuç alınamıyor" diye konuşan Bilgiç, ayrıca o bölgede herhangi bir kayıp ihbarı olmadığı bilgisini verdi.
Bilgiç, "Böylelikle yapılan ihbarın gerçekçi olmadığı ortaya çıkıyor. Şu aşamada bölgede kaybolan bir kişi yok" dedi.
Muhabir: Meltem Uzun
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.