
İtalya gladyo soruşturmasını yürüten savcı Casson, HSYK'nın eğitim seminerinde meslektaşlarının sorularını yanıtladı.***
ANKARA
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Türkiye Adalet Akademisi tarafından, özel yetkili hakim ve savcılar için düzenlenen eğitim seminerinde, İtalya'daki ''gladyo soruşturmasını'' yürüten savcı Felice Casson, hakim ve savcılara deneyimlerini aktardı.
''Gladyoyu çökerten efsane savcı'' olarak tanınan İtalyan Senatör Casson, 1980'de bu işle görevlendirildiğini, hakimlik ve savcılık görevlerinde bulunduğunu belirterek, 2. Dünya Savaşı sırasında savunma amaçlı askeri gizli servis olarak kurulan gladyonun daha sonraları kontrol edilemeyen bir güç haline geldiğini söyledi. Casson, o yıllarda ülkelerinde büyük terör olayları yaşandığını anlattı.
Casson, soruşturmayı yürütürken ülkesindeki dönemin Cumhurbaşkanınını bildiklerini anlatması amacıyla tanık olarak çağırdığını, ancak Cumhurbaşkanının "sinirlenerek" gelmediğini söyledi. Soruşturma kapsamında Türkiye'deki MİT'in karşılığı olan gizli servisin başkanı ve jandarmanın başındaki kişiyi tutuklamak zorunda kaldıklarını da ifade eden Casson, "Bizim sistemimizde savcının bu tip soruşturmalarda belirtilen kişileri ifadeye çağırması durumunda gelmemesi diye bir şey yok" dedi.
Soruşturmaları 6 ay ila 2,5 yıl arasında tamamlama zorunluluğu
Gladyonun çok karmaşık ve nitelikli bir soruşturma olduğunu belirterek, tüm delillerin hepsini tespit edip soruşturma ve davanın bitirilebilmesi aşamasının 9-10 yılı bulduğunu anlatan Casson, "Savcının İtalyan Ceza Usul Kanunu'na göre soruşturmaları asgari 6 ay ila 2,5 yıl arasında tamamlama zorunluluğu vardır" dedi.
Casson, yürüttüğü soruşturmada tutuklanan gazeteci olmadığını belirterek, "Basın her zaman özgür kaldı, vatandaş edinmek istediği bilgileri rahatlıkla aldı. Basının demokratik, özgür kalması onlar açısından da iyiydi. Basının bu işleri takip ediyor olması mahkemeler üzerinde kontrol sağladı, denetim oldu. Hasır altı edilmeye çalışılan şeyler basın sayesinde ortaya çıktı" diye konuştu.
Tercüman krizi
Casson'un özel yetkili hakim ve savcılara sunumu sırasında simültane tercüme yapan iki tercümanın, çeviride zorlanmaları üzerine simültane çeviriden vazgeçildi. Tercümanların, Casson'un yanına oturarak çeviri yapması istendi.
İki çevirmen Casson'un yanına oturarak, ''kısa kelimeler kullanması halinde çeviri yapabileceklerini'' söylediler. Çeviride yine zorlanılması üzerine tercümanlardan biri, ''Lütfen kusura bakmayın'' diyerek salonu terk etti. Salonda kalan diğer çevirmen ise Casson ve dinleyicilerden özür dileyerek, Ankara Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı öğrencisi olduklarını, konuları bilmemelerine rağmen okuyarak geldiğini ancak yine de yeterli olamadıklarını söyledi. Öğrencinin gözyaşlarını tutamaması üzerine Casson, genç kıza su vererek yatıştırmaya çalıştı. Bu sırada, dinleyici hakim ve savcılar da genç kızı alkışlayarak teselli etti.
HSYK yetkilileri, sorunun tamamen organizasyon şirketinden kaynaklandığını belirtti. Şirket yetkililerinin, İtalyanca dilinden simültane çeviri yapabilen yalnızca 8 kişi bulunduğunu, bu kişilerin de yurt dışında olmaları nedeniyle 2 öğrencinin çağrıldığını söyledikleri aktarıldı.
Seminere ara verilerek, TRT'den Fransızca çeviri yapan tercüman çağrıldı. Aranın ardından Casson sunumuna devam edebildi. Casson, dinleyicilere, ''Fransızca ve İspanyolca da biliyorum ama İngilizcem çok az kusura bakmayın'' dedi.