Dolar
35.20
Euro
36.76
Altın
2,617.28
ETH/USDT
3,503.30
BTC/USDT
98,614.00
BIST 100
9,672.75
Gündem

'Ürdün'de Kadim Türk Varlığı ve Akraba Topluluklar' raporu tanıtıldı

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Ortadoğu Araştırmaları Merkezi işbirliğinde hazırlanan "Ürdün'de Kadim Türk Varlığı ve Akraba Topluluklar" başlıklı rapor, Ankara'da düzenlenen toplantıyla tanıtıldı.

Mehmet Alaca  | 25.06.2019 - Güncelleme : 25.06.2019
'Ürdün'de Kadim Türk Varlığı ve Akraba Topluluklar' raporu tanıtıldı

Ankara

YTB Konferans Salonu'ndaki toplantıda, Ürdün'de yapılan saha çalışması kapsamında hazırlanan raporun sunumu yapıldı. Raporda, ülkede Türk ve Türkmen nüfusunun yaşadığı bölgeler, demografik dağılımları, eğitim durumları, siyasi örgütlenmeleri ve sosyokültürel yapılarına dair bilgiler verildi.

YTB Başkanı Abdullah Eren, programın açılışında yaptığı konuşmada, çalışmaları hakkında bilgi vererek, “Büyük bir medeniyet bakiyesi üzerinde yaşamanın sorumluluğunu taşıyoruz. Yaptığımız çalışmalarla da bu sorumluluğun gereğini yerine getirmenin gayretindeyiz.” dedi.

Gönül coğrafyası kavramının Türkiye'nin dış politikasının merkezinde olduğuna işaret eden Eren, Orta Doğu bölgesindeki soydaş ve akraba topluluklarla ilgili çalışmalara dikkati çekti.

Bölgedeki Türk varlığının korunması gerektiğine değinen Eren, gelecekte ORSAM ile Irak Türkmenleri ve Filistin Türkmenleri ile ilgili çalışmaların da yapılacağını söyledi.

ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal ise geçmişte bölgedeki soydaş ve akraba topluluklarla bağların yeterince iyi kurulamadığını belirterek, kurum olarak bölgeyi akademik açıdan anlamaya ve bölgeyle bağları güçlendirmeye çalıştıklarını belirtti.

Bölgenin Türkiye için yabancı bir coğrafya olmadığına değinen Uysal, "Ürdün'de yapılan çalışmanın yakın bağları keşfetmeye hizmet edeceğine inanıyorum." dedi.

"Ürdün'de kraliyet ailesinden 5 kişi Türkçe öğreniyor"

Raporun sunumunu yapan ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü Bilgay Duman ise çalışmanın akademik açıdan ilk çalışma olması nedeniyle çok önemli olduğunu söyledi.

Duman, raporda Ürdün'deki Türk varlığını detaylı incelediklerini ve bunun yanı sıra ülkedeki akraba topluluklarının varlığı ve birbirleri arasındaki etkileşimleri ele aldıklarını kaydetti.

Ülkedeki Türk varlığının 1860'ta başladığını belirten Duman, Hicaz Demiryolu yapımı sırasında ciddi bir göç yaşandığını hatırlattı.

Duman, Ürdün'deki Türklerin daha çok sosyal ve kültürel çalışmalarla ayakta kaldığını belirterek, Türk toplumunun eğitim seviyesinin ülkedeki genel eğitim seviyesinin üzerinde olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin son 15 yılda bölgede daha da aktif olmasının ülkedeki Türk toplumunu etkilediğini ifade eden Duman, "Son süreçte Ürdün Türklerinin yeniden kimlik kazanmaya çalıştığını görüyoruz.” dedi.

Duman, yeni neslin dil konusunda ciddi problemler yaşadığını ve bu kapsamda bölgede yapılan Türkçe kurslarının dil konusunda büyük katkı sunduğuna işaret etti.

Türkçe kurslara ilgi olduğunu vurgulayan Duman, "Ürdün'de kraliyet ailesinden 5 kişi Türkçe öğreniyor." bilgisini paylaştı.

Duman, ayrıca, ülkede ciddi bir Filistinli Türkmen varlığının da olduğuna değinerek, rapora bu konuyu da eklediklerini belirtti.

Türk toplumunun Ürdün İçişleri Bakanlığı tarafından tanındığını belirten Duman, ülkede yaklaşık 50 bin Türkün olduğunun tahmin edildiğini söyledi.

Duman, Ürdün'deki Türk kimliğinin korunması için mevcut Türk dernek ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının artması gerektiğini vurguladı.

"Türk toplumu Türkiye'nin bölgedeki etkinliğinden mutlu oluyor"

Ürdün Türk Hayır Cemiyeti Başkanı Mehmet Cengiz Türk, Osmanlı torunu olmaktan iftihar ettiğini belirterek, Türk toplumunun bir araya gelmesi, muhtaçlara ve öğrencilere yardım etmek amacıyla 1975'te Ürdün Türk Hayır Cemiyetini kurduklarını söyledi.

Halkın dili daha iyi öğrenmesi için 5 yıldır Türkçe kursu verdiklerini belirten Türk, "YTB kurs için kitaplar gönderdi, teşekkür ediyoruz." dedi.

Arap Türkmen Divanı Temsilcisi Kemal Saleh Alsari de Filistinli Türkmenlerin ülkede ticaret ve tarımla uğraştığını belirterek, Türk toplumunun eğitim düzeyinin oldukça yüksek olduğunu dile getirdi.

Osmanlı Devleti'nin ardından atalarının Filistin'de kaldığını ancak İsrail'in baskılarından dolayı Ürdün'e geçtiklerini vurgulayan Alsari, Ürdün Parlamentosuna Türk temsilci göndermek istediklerini söyledi.

Alsari, Türklerin kullandığı "Gönül coğrafyamız" ifadesinden çok etkilendiğini ve Türk toplumunun Türkiye'nin bölgedeki etkinliğinden mutlu olduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın