Dolar
38.43
Euro
43.66
Altın
3,318.70
ETH/USDT
1,807.20
BTC/USDT
95,006.00
BIST 100
9,432.55
Gündem, arşiv

Van depreminin 2. yıldönümü

2 yıl önce 7,2 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan göç nedeniyle "hayalet kent" durumuna düşen Van'da, aradan geçen 2 yıllık sürede hayat normale döndü.

22.10.2013 - Güncelleme : 22.10.2013
Van depreminin 2. yıldönümü

VAN 

23 Ekim 2011'de merkez üssü Tabanlı köyü olan 7,2 büyüklüğündeki depremin ardından ailelerin çeşitli illere göç etmesiyle hayalet kente dönen Van'da, aradan geçen 2 yıllık süre zarfında hayat normale döndü.

AFAD ve TOKİ tarafından yaptırılan 17 bin 471 konut ile adeta yeni bir Van oluşturulurken, depremin etkisini üzerinden atan vatandaşlar, yaşadıkları sıkıntılı günleri unutmaya çalışıyor.

23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan depdemlerde Van'da 101, Erciş'te 477, köylerde de 66 olmak üzere 644 kişi hayatını kaybederken, 283 kişi de arama kurtarma ekipleri tarafından enkazdan sağ çıkarıldı.

Artçı sarsıntıların devam etmesi nedeniyle evlerine giremeyen vatandaşların barınma sorununu gidermek amacıyla ilk etapta gönderilen 75 bin çadır vatandaşlara dağıtıldı. Ardından 14 bin tırla kente gönderilen 29 bin 500 konteynerle 35 konteyner kent kuran AFAD ekipleri, 175 bin depremzedeyi konteyner kentte barındırdı. 

Bu sare zarfında inşasına başlanan deprem konutları da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söz verdiği tarih olan depremin birinci yıldönümünde hak sahiplerine teslim edildi.

Depremzedelerin konteyner kentlerden çıkarak yeni evlerine taşınmasıyla boşalan konteynerlerden 18 bin 88'i Van Valiliği onayı ile başka illere gönderilirken, 11 bin 398 konteyner de Van, Erciş ve köylerde muhafaza edildi.

Kent merkezinde deprem konutlarının, köylerde de yıkılan evlerin yerine yenisini yaptırmak isteyen vatandaşlara Evini Yapana Yardım (EYY) modeliyle müstakil evlerin yapılmasıyla kente dönüşler de hız kazandı.

Köylerde EYY modeliyle 7 bin 345 konut yapımının planlandığı ve bunlardan 3 bin 17'sinin tamamlandığını belirten AFAD yetkilileri, EYY modeliyle yapılan evler için vatandaşlara faizsiz ve 2 yıl ödemesiz 20 yıl vadeyle toplam 245 milyon 514 bin 800 lira kredi kullandırıldığını ifade etti.

Ayrıca köylerde bin 226 ahır inşaatının tamamlandığı ve 980'inde de çalışmaların devam ettiği, bunun için de vatandaşlara 29 milyon 57 bin 800 lira ödeme yapıldığı kaydedildi.

Gözyaşlarıyla anma

Depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, enkaz altında yaşamını yitirenlerin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor.

Devletin sunduğu imkanlarla yeni yapılan konutlara taşınan ve geride kalan yakınlarıyla acılarını hafifletmeye çalışan vatandaşlar, kaybettikleri yakınlarını, depremin 2. yıldönümünde mezarları başında andı.

Vatandaşlar, bir taraftan zamansız yitirilen anne, babaları ile eş ve çocukları için mezarları başında dualar okuyup gözyaşı dökerken, bir taraftan da hayata tutunmaya çalışıyor.

Depremde 12'si çocuk 15 kişinin yaşamını yitirdiği merkeze bağlı Dağönü köyünde büyük acılar yaşayan aileler, her şeye rağmen hayatın devam ettiğini belirtiyor.

Yıkılan evleri eşi ve 3 çocuğuna mezar olduktan sonra 5 yaşındaki kızı Esma ile hayata tutunmaya çalışan Murat Yürük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deprem günü yaşadığı acının kelimelerle tarif edilemeyeceğini söyledi.

Eşi ve üç çocuğunu mezarları başında da yalnız bırakmadığını ve günaşırı ziyaretlerine geldiğini anlatan Yürük, şöyle konuştu:

"Bu acılar gerçekten lafla anlatılacak bir acı değil. Ancak bunu yaşayan bilir. Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Allah'ın takdiriydi, böyle istedi ve oldu. Depremde eşimi ve üç çocuğumu kaybettim. Her gün olmasa da iki günde bir mezarlığa geliyorum. Ne kadar da acı olsa hayat devam ediyor. Hayatta kalan kızım bana bir teselli. Onunla yaşıyorum. Eğer kızım olmasaydı hayat daha güç olurdu benim için. Belki de yaşanmaz bir hal alırdı. Kızımı görünce içim biraz rahatlıyor. Onunla ilgileniyorum, bakıyorum ve birlikte yaşıyoruz. Kızım, annesi ve kardeşlerinin yokluğunu hissediyor ve ağlıyor. Bazen de geri geleceklermiş gibi davranıyor. Yeni evimizi yaparken onların geri geleceğini düşünerek evi hızlı yapmamı istiyordu. Eve taşındıktan sonra gelmeyeceklerini anladı ve çok üzüldü."

Depremde hayatını kaybeden 14 yaşındaki oğlu Onur'un Van merkezde yatılı okuduğunu ve haftasonu annesinin ısrarı üzerine köye geldiğini vurgulayan Yürük, "Öğretmeni, Onur'u cumartesi günü dershaneye göndermemi istedi. Fakat eşim ısrarla Onur'u bırakmak istemedi. Zaten son 15 gün annesi sürekli Onur'u görmek istiyordu. Bende Onur'u getirdim ve pazar günü deprem olunca ikisi de vefat etti" dedi.

Yaşayanlar anlattı

Depremde birçoğu enkaz altından yaralı çıkarılan ve aylar süren tedavilerinin ardından geride kalan yakınları ile hayata tutunan vatandaşlar, deprem günü yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaştı.

Ailesini daha iyi şartlarda yaşatmak için depremden kısa süre önce ilçe merkezindeki Sevgi apartmanından daire satın alan Veysel Sağlam, depremde 54 kişinin hayatını kaybettiği apartmanın enkaz yığınına dönmesiyle hayattan kopma noktasına geldiğini söyledi.

Enkaz altında eşi ve bir çocuğunun yaralı, 2 çocuğu ile 2 yeğeninin ölü olarak çıkarılmasının acısını halen yüreğinde hissettiğini belirten Sağlam, şöyle konuştu:

"O gün işteydim. Deprem sonrası eve koştum. Baktım ki bina yerle bir olmuş. Çabalıyorum ama elimden gelen bir şey yok. Koca bloklar çökmüş üstlerine ve çocuklarımın hepsi altta.. Hamdolsun Rabbime. Sağ olsunlar kurtarma ekipleri geldi ve eşimi yaralı çıkardılar. Muş'a sevk edildi. Bir oğlumu helikopterle Erzurum'a gönderdiler. Sonra kızımı çıkardılar ama vefat etmişti. Yeğenlerim o gün bizdeydi. Yaralı çıkarılmış fakat yolda vefat etmişlerdi. Depremden sonraki 5 gün enkaz başında bekledim. Diğer çocuğumun da cesedi çıkarıldı. Onların defin işlemlerini bitirdikten sonra Erzurum'da tedavi gören oğlumu alarak Muş'a, eşimin yanına gittim. Bir süre sonra eşimi alarak Gebze'ye gittik. Sonra da memleketimize döndük."

Evi yeni almıştı

Sağlam, depremden önce çocukları için çaba gösterdiğini, rahat yaşatabilmek için de apartman dairesi satın aldığına değinerek, "Evimize yeni taşınmıştık. Çocuklarım rahat etsin diye almıştım. Nereden bilirdim ki çocuklarıma mezar olacağını? Eskiden çocuklarım için çaba gösteriyordum. Artık eski hevesim yok. Bu sürede sağ olsun Kaymakam'ımız Barboros Baran ve eşi bize sahip çıktı" dedi.

Deprem günü yaşadıklarını anlatan 16 yaşındaki Alican Sağlam da koridorda bulunduğu sırada sarsıntı olduğunu ve binanın üzerlerine çöktüğünü dile getirdi.

Annesi ile kardeşleri, kuzenleri ve komşularının kızıyla enkaz altında kaldığını kaydeden Sağlam, depremden yaklaşık 8 saat sonra kurtarma ekiplerinin kendisine ulaştığını, çıkarıldıktan sonra önce sağlık ocağına ardından Erzurum'a sevk edildiğini belirtti.

Sağlam, "Bir buçuk ay Erzurum'da tedavi gördüm. Tedavim bittikten sonra babamla Muş'ta tedavi gören annemin yanına gittik. Gebze'ye gittiğimde hem fizik tedavi görüyor hem de okula devam ediyordum. Şu anda bir sorunum yok. Şükür atlattık" diye konuştu.

33 saat kurtarılamayı bekledi

Sevgi apartmanının zemin katında kafe işleten Murat Sağlam ise pazar günü olması nedeniyle iş yerinde müşteri yoğunluğunun fazla olduğuna işaret ederek, depremden 33 saat sonra kurtarma ekiplerinin çalışması sayesinde kurtarıldığını kaydetti.

Ankara'da tedavi gören ancak tüm müdahaleye rağmen bir ayağı kesilen Sağlam, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Enkaz altında kaldığımda yaşadığım çok farklı bir duyguydu. O günü halen yaşıyorum. Depremde ayağımı kaybettim. Manevi olarak kazançlarım oldu ama maddi kaybım çok fazlaydı. Enkaz altında acı çekmiyordum. Fakat feryat eden, ah, vah çekenler vardı. Onlar için dua ediyordum. Onların o acıyı çekmesi bana daha çok acı verdi. Ayak ucumda bir kız çocuğunu gördüm. O duygu ancak yaşandığı zaman anlaşılabilir. Bin defa da anlatsak bir başkasının anlaması çok zor."

Depremin simgesi

Enkazda çekilen fotoğrafıyla Van depreminin simgesi haline gelen 13 yaşındaki Yunus Geray'ın ailesi, iki yıldır unutamadıkları çocukları için hergün gözyaşı döküyor.

Depremin ardından başlatılan çalışmalarda, kurtarma ekipleri, pazar tatilini internet kafede geçiren 13 yaşındaki Yunus Geray'ın da bulunduğu enkazdan gelen sese yöneldi.

Sırtında ölen birinin bedeni ile tonlarca ağırlıktaki beton yığınlarını taşıyan ve korkulu bakışlarla kurtarılmayı bekleyen küçük Yunus, enkazdan yaralı olarak çıkarıldı.

İlçedeki ilk müdahalenin ardından Erzurum'a sevk edildiği sırada yolda hayatını kaybeden Yunus, enkazdaki korku dolu bakışlarını yansıtan fotoğrafla bir anda depremin simgesi haline geldi.

Depremin 2. yıldönümünde Yunus'un eksikliğinin verdiği acıyı AA muhabiri ile paylaşan anne Müyesser ile abla Sibel Geray, hemen her gün küçük Yunus'un tek ve son fotoğrafına bakarak gözyaşı döküyor.

Türkçe bilmediği için duygularını Kürtçe anlatan anne Müyesser Geray, "Depremden sonra telefon çaldı ve Yunus'un enkaz altında olduğunu söylediler. Bulunduğu yere gittim fakat orada göremedim. Hastaneye gittiğimde oğlumun cenazesi ile karşılaştım" dedi.

Üniversite yeniden doğdu

Van'daki depremlerde çok sayıda binası hasar gören ve yaklaşık 3 ay boyunca eğitime ara veren Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), yapılan çalışmaların ardından adeta küllerinden doğdu.

Kentte 23 Ekim ve 9 Kasım 2011'de meydana gelen depremlerde YYÜ'nün eğitim verdiği Zeve kampüsündeki çok sayıda binada hasar oluştu.

Devam eden artçılar nedeniyle büyük panik yaşayan öğrencilerin kenti terk etmesi ve fakülte binalarının kullanılamaz hale gelmesiyle eğitime ara verilen üniversitede, yeniden toparlanma çalışması başlatıldı.

YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yıllık süre zarfında üniversitede ciddi adımlar atıldığını belirterek, kentin tamamının zarar gördüğü depremlerde, üniversitenin durumunun daha farklı olduğunu anımsattı.

Kampüsteki binaların tamamının 2007 yılındaki deprem yönetmeliğinden önce inşa edildiğine dikkati çeken Battal, şöyle konuştu:

"Bu nedenle depremde hasara uğrayıp uğramadığına bakılmaksızın binalarımızın tamamını güçlendirmemiz gerekiyordu. Biz, bütün binalarımızın deprem performans değerlendirmelerini yaptık ve maliyetlerini karşılaştırdık. Güçlendirme maliyeti yüksek olan binaları yıkarak yenilerini yaptık. Maliyeti düşük olanları da güçlendirdik. Üniversitemiz, 1982 yılında kuruldu. O yıldan bu zamana kadar yapılan bütün binalarımızı, altyapımızı elden geçirmiş olduk ve şu anda üst yapılarımızı yeniliyoruz. Bu çalışmalarımızın tamamlanmasıyla üniversitemizi depremden sonra bütünüyle yenilemiş olacağız."

Yeni konutlar yapıldı

Kentin karanlığa ve sessizliğe gömüldüğü kış günlerinde boş durmayan  yetkililer depremzedeler için inşa edilecek konutların yapımını başlatarak, çadır kentlerde yaşam mücadelesi veren aileleri ocak ayından itibaren konteyner kentlere yerleştirdi.

Başbakanlık AFAD tarafından TOKİ'ye yaptırılan deprem konutlarının en kısa zamanda tamamlanması için şehrin şantiyeye döndüğü kış mevsiminde, binlerce iş makinesi ve on binlerce işçi, hava sıcaklığının sıfırın altında 30 dereceyi bulduğu günlerde soğuğa aldırış etmeden konutları tamamlamaya çalıştı.

Havanın ısınmaya başladığı ilkbahar mevsiminde konutların yapımı hız kazanırken, çeşitli şehirlerde kış dönemini geçiren depremzedelerin büyük çoğunluğu da gerek depremlerin etkisini yitirmesi gerekse okulların tatil edilmesiyle kente dönmeye başladı.

Evleri yıkılan ve ağır hasar gören depremzedeler için Van merkez, Edremit ve Erciş ilçelerinde hızla yükselen konutlar, depremin birinci yıldönümünde tamamlanarak Başbakan Erdoğan'ın katıldığı törenle ailelere teslim edildi.

Yıkım çalışmaları sürüyor

Van'daki depremlerde ağır hasar gören binaların yıkım çalışmaları sürüyor.

Kentte 2 yıl önce yaşanan depremlerin ardından AFAD uzmanlarınca Van merkez, Erciş ve Edremit ilçeleri ile bağlı köylerde geniş kapsamlı hasar tespit çalışması yapıldı.

Uzmanların, söz konusu yerleşimlerdeki 147 bin 622 konut, 18 bin 735 iş yeri ve 20 bin 209 ahırda yaptığı çalışmalarda, 36 bin 206 konut ile 9 bin 602 ahır ağır hasarlı tespit edildi.

18 bin 181 konutun da orta hasarlı olarak belirlendiği çalışmalarda, bin 500 kişi, hazırlanan raporlara itirazda bulunurken, öncelikli binalarda çalışma başlatan İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, şimdiye kadar 13 bin binanın yıkımını gerçekleştirdi.

Vatandaşların da kendi imkanlarıyla 12 bin konutun yıkımını tamamladığı kentte, halen yıkılmayan binalardaki çalışmalar devam ediyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın