Dolar
36.68
Euro
39.81
Altın
2,984.62
ETH/USDT
1,894.20
BTC/USDT
81,957.00
BIST 100
10,727.58
Gündem

Zihinlerdeki sınırların devam etmesi garabettir

Başbakan Erdoğan, "Avrupa ile tarihimiz bu kadar iç içe geçmişken, fiziken sınırlar biraz daha fazla ortadan kalkarken, zihinlerdeki sınırların halen devam ediyor olması açıkçası bir garabettir" dedi.

30.10.2013 - Güncelleme : 30.10.2013
Zihinlerdeki sınırların devam etmesi garabettir

AYDIN 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye ile Avrupa'nın tarihi iç içe geçmiştir. Avrupa'nın tarihi bu topraklarda şekillenmişken burayı Avrupa sınırları dışında tutmak akla ve mantığa olduğu kadar tarihi gerçeklere de tamamen terstir" dedi.

Efes Kongre Merkezi'nin açılışında konuşan Erdoğan, bundan sonraki süreçte uluslararası kongreler noktasında İzmir'in çekim alanı özelliğinin Aydın'a, Kuşadası'na doğru kayacağını ifade ederek, İzmir'in de bu adımı atmak durumunda olduğunu vurguladı.

Konumu, yakın çevresinde sahip olduğu ulaşım ve konaklama imkanlarıyla bu kongre merkezinin ülkeye, turizm sektörüne, büyük ölçekli toplantı organizasyonu ihtiyacı duyan her kuruluşa önemli katkılar sağlayacağını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Zira artık Türkiye bir kongreler ülkesi olmuştur. İstanbul'da 2 tane 3 bin 500 kişilik kongre merkezimiz var. İnanır mısınız artık ihtiyaca cevap vermiyor ve şimdi yenilerinin arayışı içerisindeyiz. Şu anda İstanbul'un otelleri ihtiyaca cevap vermiyor. Ortalama doluluk oranı yüzde 85, buralarda ve fiyatlar İstanbul'da şu anda uçtu. Bir ara 85 dolarlara düşmüştü. Şimdi odalar maşallah benim bir komşu otel var da orada bakıyorum artık 7 binden bahsediyor. 'Bu çok insaf dışı değil mi' dedim, 'lüks hizmet veriyoruz ve gidiyor' dedi. Ben de iftihar duydum. Demek ki marifet iltifata tabi. Neresi olduğunu anladınız, biliyorsunuz. Demek oluyor."

Yılda 1,5 milyon kişinin ziyaret ettiği Efes'in de cazibesinin kongre merkeziyle daha çok artacağını, yaygınlaşacağını belirten Erdoğan, bu tesisin aynı zamanda eldeki imkanların nasıl çok daha iyi, verimli kullanılacağı konusunda örnek olduğunu söyledi.

"Tek taraflı çıkar amacı gütmüyor"

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda samimi bir gayreti olduğuna işaret eden Erdoğan, "Türkiye'nin bu talebi tek taraflı bir çıkar elde etme amacı aslında gütmüyor. Biz her zaman ve her konuda olduğu gibi bu konuda da dostlarımızla birlikte kazanmak, onlarla birlikte yükselmek istiyoruz. Bizim Avrupa Birliği üyeliğimizin her iki tarafa da sağlayacağı ekonomik ve demokratik katkı yanında çok önemli başka faydalar da bulunuyor" diye konuştu.

"Avrupa üyelerinde yaşayan 6 milyon Türkiye kökenli insanımızla biz zaten şu anda AB içinde aktif olarak yer alıyoruz. Türkiye'nin tam üyeliği yarım kalan bu sürecin tamamlanması anlamına gelecektir" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim AB ile tek ortak yanımız elbette oradaki vatandaşlarımız, insanlarımız değil. Bugün Avrupa kültürü, Avrupa medeniyeti, Avrupa tarihine baktığınızda o tarih, kültür ve medeniyetin köklerinin bizim topraklarımızda olduğunu görürsünüz. İznik'ten Bergama'ya, Efes'ten Truva'ya kadar Avrupa'yı şekillendiren nice tarihi hadisenin bu topraklarda cereyan ettiğini görürsünüz. Avrupa kültüründe önemli yeri olan pek çok isim, Heredod gibi Homeros gibi Avrupa medeniyetinin mimarları bizim şu topraklarımızda yaşamış ve iz bırakmıştır. Bu örnekleri artırmak, çeşitlendirmek mümkün. Türkiye ile Avrupa'nın tarihi iç içe geçmiştir. Avrupa'nın tarihi bu topraklarda şekillenmişken burayı Avrupa sınırları dışında tutmak akla ve mantığa oduğu kadar tarihi gerçeklere de tamamen terstir."

"Fiziki sınırları da ortadan kaldırdık"

Küreselleşme süreci yanında gerçek anlamda fiziki sınırları da artık ortadan kaldırdıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dün cumhuriyetimizin 90. yılında açtığımız Marmaray ile denizin altından kıtaları birleştirdik. Twitler atıyorlar, 'ecdadımız gemileri karadan yürüttü, şimdi de iktidarımız denizin altından vagonları yürütüyor' diye. Boğazdaki iki köprüyle deniz üzerinden kıtaları zaten birleştirmiştik. Şimdi inşaatı devam eden 3. köprü ile fiziki sınırları bir kez daha ortadan kaldıracağız. Boğaza inşa ettiğimiz bir başka tüp geçitle karayolu aracılığıyla iki kıtayı biraz daha birbirine yakınlaştırmış olacağız. Tarihimiz bu kadar iç içe geçmişken, fiziken sınırlar biraz daha fazla ortadan kalkarken, zihinlerdeki sınırların halen devam ediyor olması açıkçası bir garabettir. Dün Japon Başbakanı bir şey söyledi, 'herhalde bundan sonra şunu da yaparız' ne dedi, yani 'Tokyo, Pekin, İstanbul, Londra arasını birbirine bağlarız' dedi. Mesele bu. Demek ki oluyor. Her zaman bir lafım var, 'yol medeniyettir' diye. Biliyorsunuz yol kesmek tehlikeli bir şey, yol açacağız yol. Hem gönüllere yol açacağız, hem de fiziki yollar açacağız. Biz bunu yapıyoruz." 

Cumhuriyet tarihinin 79 senesinde 6 bin 100 kilometre yol yapılırken, AK Parti iktidarının 11 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptığını anımsatan Erdoğan, "Farkımız bu. Biz sorunlarımızı çözerek geliştikçe, büyüdükçe, ekonomide ve demokraside hedeflerimize uygun adım atmaya devam ettikçe Avrupa'daki bu ayrımcı zihniyetin de üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bunun için durmadan duraksamadan kararlılıkla hedeflerimiz doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Bir çok yerde Batı'yı aşmış vaziyetteyiz"

Turizm için fiziki mekanların çok önemli olduğunu belirten Erdoğan, bu fiziki mekanların yanında, otellerin de çok önem taşıdığına inandığını söyledi.

"Biz hakikaten otelcilik hizmetlerinde Batı'yı asla aratmıyoruz, bir çok yerde biz Batı'yı aşmış vaziyetteyiz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu çerçevede turizm en iddialı olduğumuz, en avantajlı olduğumuz alanların başında geliyor. Geçtiğimiz yılın ilk 8 ayında, 22 milyon olan ülkemize gelen turist sayısı, bu yılın aynı döneminde hamd olsun 24 milyona çıktı. Geçtiğimiz yılın ilk 8 ayında, 16 milyar dolar olan turizm gelirimiz, bu yılın aynı döneminde 19 milyar dolara yükseldi. Bu rakamlarla Türkiye, dünyada turizm gelirini en çok artıran üçüncü ülke konumunda bulunuyor. İnşallah kongre turizmi gibi, yayla, sağlık ve kaplıca turzmi gibi yeni destinasyonları güçlendirerek önümüzdeki dönemde bu rakamları çok daha yukarıya çıkartacak, çok daha artıracağız."

Efes Kongre Merkezi'nin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, emeği geçenleri kutladı.

Notlar

Türkiye Turizm Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, törende yaptığı konuşmada Doğu Akdeniz'in en büyük, Avrupa'nın da en büyük on kongre merkezinden birini Türkiye'ye kazandırmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, 2004 yılında başlayan projeye dönemin Kültür ve Turizm Bakanları Atilla Koç, Ertuğrul Günay ve mevcut bakan Ömer Çelik'in büyük destek verdiğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan'a da teşekkürlerini sunan Ulusoy, Erdoğan'dan İzmir-Selçuklu arası raylı sistemin de bir an önce yapılmasını istedi. 

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, bakanlık görevine getirilmesine ve millete hizmet etmesine vesile olduğu için Başbakan Erdoğan'a teşekkür ederek, "Rüyalarımızı gerçekleştiren, o rüya yalnız büyük Türkiye rüyası değil büyük İslam alemi rüyasıydı. Sayın Başbakanımızı bu büyük görevin tatbikatçısı olarak seçen yüce Rabbime teşekkür ederim" diye konuştu.

Bakanlık yaptığı dönemde kendisini destekleyen, projelerini kabul eden Başbakan Erdoğan'a ve diğer çalışma arkadaşlarına kültür ve turizme verdikleri önemden dolayı da teşekkür eden Koç, konuşmasını "Kısa Kes Aydın havası olsun derler, yetti gari, buğda laf yeter gari" diyerek bitirdi.

Koç'un bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da dün açılışı yapılan Marmaray'ın Türkiye'nin unutamayacağı bir eser olduğunu belirterek, "Marmaray kadar olmasa da bu cumhuriyete, Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak unutulmayacak bir eser de biz kazandırıyoruz, bırakıyoruz" dedi.

Kuşadası Efes Kongre Merkezi'ne bugün de dahil olmak üzere yapımı süresince de 20 defa geldiğini ifade eden Günay, "Allah bizi bundan sonra da bu güzel eserler gibi eserler vermeye muvaffak etsin" diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise Türkiye'ye unutulmaz eserler kazandırdıklarını ancak 11 yılda bu eserlerin sayısını artık kendilerinin de unuttuğunu belirterek, bunların Türkiye'nin uluslararası vizyonunun gelişmesine katkı sağlayacağını söyledi.

Demokratikleşme paketinin açıklandığı günden bugüne kadar geçen sürede bile, bir çok ülkenin 10-20 yılda yaşadığı reformu Türkiye'nin sadece 45 günde yaşadığını anlatan Çelik, bu sürecin devam edeceğini, reformlara yenilerinin ekleneceğini kaydetti.

Konuşmaların ardından Ulusoy, Başbakan Erdoğan'a kongre merkezine verdikleri destekten dolayı teşekkürlerini ifade eden bir ferman takdim etti. Daha sonra Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, eski Kültür ve Turizm Bakanları Günay ve Koç, AK Parti milletvekilleri ve öteki ilgililerle birlikte kongre merkezinin açılışını gerçekleştirip merkezi gezdi.

Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan kongre merkezinden ayrılırken kendilerine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşların yanına giderek bazılarıyla sohbet etti. Erdoğan, Aymelek Yaşlılar Merkezi için kendisinden yardım talep eden bir kadına da yardım sözü verdi.

Erdoğan, daha sonra helikopterle Kuşadası'ndan İzmir'e hareket etti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın