İstanbul ile Kocaeli'nin Gebze ilçesinde maden sektöründe çalışan ve yoğun iş temposuyla havanın kirliliğinden bunalan 61 yaşındaki Koşan, emekliye ayrıldıktan sonra Havran'da 40 dönüm arazi satın aldı.

Hava ve toprak ölçümlerini yaptıran Koşan, araziye lavanta, ekinezya, aynısefa, melisa, dağ çayı, biberiye gibi çok sayıda aromaterapi bitkileri ekti.

Apiterapi için gerekli izinleri ve eğitimleri alan, sertifikalara sahip olan Koşan, yaklaşık 5 ay önce apiterapi uygulamalarına başladı.

Balıkesir Tıbbi Aromatik Üreticiler Birliği Başkanı da olan Koşan'ın kurduğu merkeze geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uzmanlarının tavsiyesiyle gelenler, apiterapi seanslarına katılıyor.

Arı kovanından gelen havanın solunması ve kanat sesleriyle rahatlatıcı etki sağlanan merkezde 300'ü aşkın kişi apiterapiden yararlandı.

Muzaffer Koşan, AA muhabirine, arılarla ilgili araştırmalarında, Hitit, Antik Mısır ve Osmanlı dönemlerinde arılarla tedavi yönteminin uygulandığını öğrendiğini söyledi.

Temiz bir havaya sahip olan bölgede arı odaları oluşturduğunu belirten Koşan, genellikle stresten uzaklaşmak isteyenlerin, şeker ve KOAH hastalarının geldiğini anlattı.

Koşan, apiterapi uygulamasıyla ilgili şu bilgileri verdi:

"Bilimsel olarak arıların, karıncaların ve insanların frekansının aynı olduğunu biliyoruz. Arıların bulunduğu kovanın havasını soluduğumuzda çok faydası olan propolis ve polenlerle buluşuyoruz. Hava yoluyla kokladığımız propolis ve polenler bizi fiziken rahatlatıyor. Buna meditasyon diyoruz. Psikolojik olarak insan rahatlıyor, bütün bedenindeki ağırlıklar çıkıyor. Diğer bölümümüzde de kurduğumuz arı yataklarına dışarıdan kovana gelen arıların kanat çırpmasıyla oluşan frekans, insanın rahatlamasını sağlıyor. Arıların sesiyle bizim aramızda bir birleşim oluyor. Bu da insana çok rahatlık veriyor."

"Kendinizi doğaya atın"

Koşan, Almanya başta olmak üzere Çin, Japonya, Rusya ve ABD'de apiterapi uygulamalarının yapıldığı polikliniklerin bulunduğunu dile getirdi.

Türkiye'de bunun yaygınlaşmasını temenni eden Koşan, "Kanser hastaları için arı tedavileri hastalara GETAT bölümlerinde uygulanıyor, inşallah bunları yaygınlaştıracağız. En kısa zamanda bu işe önem verilerek üniversitelere ve doktorlarımızın daha ciddi eğilerek üst seviyelere çıkmasını istiyorum." dedi.

İnsanlara sağlık bakımından yararlı olmaya çalıştığını ifade eden Koşan, doğanın bireylere çok iyi imkanlar sunduğunu, bunlardan faydalanılması gerektiğini belirtti.

Doğayla iç içe olmanın önemini vurgulayan Koşan, "Evlerin de bir enerjisi vardır. Hep betonların içinde yaşayarak o enerjiler de bitiyor. İnsanlar beton evlerde hem psikolojik hem de fiziksel olarak rahatsızlanıyor. Herkese tavsiyem; kendinizi doğa atın. Sağlıklı ortamlarda buluşmamız gerekiyor." diye konuştu.

Kazdağları'nda merkezin bulunduğu bölgenin hava ölçümlerini yaptırdığını anlatan Koşan, bu tür yerlerdeki apiterapi uygulamalarının daha etkili olduğuna inandığını kaydetti.

Koşan, "Onun için de biz burayı arı şifahanesi olarak kurduk. Gelen kişiler çok rahatladıklarını ifade ediyor, doktor arkadaşlarımız da geliyor. İnsanların temiz havada yaşayıp Alzheimer hastalığına yakalanmadan yaşayabileceği öngörülüyor." ifadesini kullandı.