Uzmanlara göre 2018'den beri kayıp mülteci çocuklarla ilgili veri akışı bulunmuyor
Uzmanlar, Avrupa'da kaybolan mülteci ve göçmen çocukların 20 bin olarak açıklanan resmi rakamın çok üstünde olduğunu, kayıp mülteci çocukların uluslararası organize suç örgütlerinin eline düşmüş olabileceğine dikkati çekiyor.
İstanbul
Uzmanlar, Avrupa'da kaybolan mülteci ve göçmen çocukların 20 bin olarak açıklanan resmi rakamın çok üstünde olduğunu, 2018 yılından bu yana kayıp çocuklarla ilgili "kaygı verici şekilde verilerin kesildiğini" belirterek, kayıp mülteci çocukların uluslararası organize suç örgütlerinin eline düşmüş olabileceğine dikkati çekiyor.
Avrupa ülkelerine giden 50 bin mülteci çocuğun kaybolduğu belirtiliyor. Sık sık gündeme gelmesine, konuya yönelik çalışmalar ve raporlar hazırlanmasına rağmen çocukların neden ve nasıl kaybolduğuna dair sorular halen yanıtlanmış değil.
Mülteci çocukları tek başlarına ve korumasız şekilde göçe zorlayan en önemli nedenlerin başında şiddet, iç savaş, doğal afetler, iklim değişikliği, yoksulluk, eşitsizlik ve daha iyi bir yaşam arayışı geliyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) ve Uluslararası Mülteci Hakları Örgütlerinin hazırladığı raporlara göre sadece Almanya’da 10 bin mülteci çocuk kayıp durumda. Avrupa Polis Teşkilatının (Europol) 10 bin olarak gösterdiği rakamların çok daha üstünde çocuğun kayıp olabileceği belirtiliyor.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından mart ayında kamuoyu ile paylaşılan "Avrupa’da Kayıp Mülteci ve Göçmen Çocuklar" raporuna göre yanında ebeveyni olmayan çoğu refakatsiz ve kimsesiz binlerce çocuk, organize suç örgütlerinin eline düştü.
2018 yılında Yunanistan’daki çocuk mültecilerin yüzde 14’ünün, İtalya’dakilerin yüzde 83’ünün ve İspanya’dakilerin yüzde 81’inin refakatçisi olmadığı belirtiliyor.
Europol ve Uluslararası Mülteci Hakları Örgütlerine göre kayıp çocuklar, zorla fuhuş, uyuşturucu kaçaklığı, emek sömürüsü, organ ticaretinde kullanılıyor.
AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan uzmanlar refakatsiz mülteci çocukların bir kısmının sömürü, suistimal ve şiddet kurbanı olma olasılığına dikkati çekti.
"Kayıp çocuklar konusunda Türkiye'nin sicili temiz"
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Ekşi, kayıp mülteci çocuklarla ilgili güncel bilgilerin 2017'den beri açıklanmadığının altını çizerek 2017'deki verilere göre 20 bin refakatsız çocuğun Avrupa ülkelerinde kaybolduğunu söyledi.
Kaybolan mülteci çocukların büyük çoğunluğunun Suriyeli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ekşi, Avrupa'da kayıp çocuk sayısının 2017-2018 döneminde 20 bin olarak istatistiklere yansıdığını ancak gerçek sayının bunun çok üstünde olduğuna inandığını ifade etti.
Ekşi, "Hatta telafuz edilen 50 bin rakamının doğru olduğuna inanıyorum. Çok enteresan bir şekilde son 2 yıldır kayıp çocuklarla ilgili veriler yenilenmiyor. Avrupa'da kayıp olan çocukların, çocuk pornosu, organ ticareti, uyuşturucu ticareti gibi sektörlerde kullanıldığına dair çok ciddi bilgiler var." ifadelerini kullandı.
Yası dışı örgütlerin özellikle cezai ehliyeti olmayan 12 yaşındaki çocukları kullandığını kaydeden Ekşi, kayıp çocukların çatışmalarda kullanıldığına dair de kanıtlar bulunduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Ekşi, UNICEF'in kayıp göçmen ve mülteci çocuklar için aktif rol alması gerektiğini belirterek, bu sorunun göstermelik konferanslar, toplantılar ve raporlarla geçiştirilmeyecek kadar önemli bir konu olduğunu ifade etti.
Başta UNICEF olmak üzere tüm uluslararası kuruluşların bu sorunu Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalıştığına, sorunun muhatabının sadece Türkiye'ymiş gibi davrandığına, Avrupa Birliği'nin (AB) üzerindeki sorumluluğu kaldırmaya çalıştığına işaret eden Ekşi, şunları kaydetti:
"Kayıp çocuklar konusunda Türkiye'nin sicili son derece temiz. Bu sorumluluğu Türkiye'nin üzerine yıkıp kenara çekilemezler. Türkiye'nin özellikle refakatsiz mülteci çocuklarına yönelik ciddi çabaları var. Türkiye, 18 yaşından küçük, anne-babası veya herhangi bir akraba koruması altında olmayan bütün çocukları kayıt altına alıyor ve Çocuk Esirgeme Kurumuna yerleştiriyor."
Ekşi, Avrupa'nın da benzer bir uygulamaya geçerek ailesi olmayan çocukları kayıt altına alarak Çocuk Esirgeme kurumunun muadili olan kurumlara yerleştirmesi gerektiğini vurguladı.
"Çocuklar organize suç örgütlerinin eline düşmüş olabilir"
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) Genel Başkanı avukat Abdullah Resul Demir de Avrupa’daki refakatsiz çocuk sayısının çoğu kayıtsız olmak üzere 1 milyon civarında olduğunun tahmin edildiğini söyledi.
Avrupa Komisyonunun tahminlerine dayanarak çocuk mültecilerin büyük bir kısmının sığınma talebinden önce veya süreç devam ederken kaybolduğunu kaydeden Demir, çocuk mültecilerin, taleplerinin olumsuz değerlendirilme ve nihayetinde de sınır dışı edilme korkusu ile başka bir ülkeye gitmiş olma ihtimalleri bulunduğunu belirtti.
Demir, "Bu çocuk mültecilerin bulundukları ülkede talepte bulunduktan sonra başka ülkelerdeki ailelerinin yanına gitmeleri sebebi ile kayıp duruma düşmeleri de olası bir durumdur. Bu iki durumda da aslında çocuk mülteciler kaybolmamalarına rağmen kendilerinden haber alınamadığı için kaybolmuş olarak değerlendiriliyor." diye konuştu.
Yetersiz kabul koşulları, prosedürler, aksaklıklar, aile birleştirme sürecindeki neticesizlikler ve refakatsiz çocuklara atanan vasilerin verimsizliklerinin de çocuk mültecilerin kaybolma nedenleri arasında olduğunu aktaran Demir, şunları kaydetti:
"Çocuk mültecilerin bir kısmı, suistimal, fiziki ve cinsel şiddet neticesinde kaybolmuş olabilir. Dolayısıyla bu çocuklar organize suç örgütlerinin eline de düşmüş olabilir. Hatta çocuk mültecilerin bir kısmının çetelerin eline geçtiği, cinsel istismara maruz kaldığı Europol tarafından açıklanmıştı."