ANALİZ- Joe Biden başkan adaylığından çekilecek mi?
Münazara sonrası yapılan ankete göre, Demokrat Parti seçmeninin yüzde 46’sı Biden’ın aday olmasını istemiyor, seçmenin yüzde 72’si ise Biden’ın başkanlık görevini yapmak için yeterli mental kapasiteye sahip olmadığını düşünüyor.
İstanbul
Hukukçu Yunus Emre Erdölen, Donald Trump- Joe Bİden karşılaşmasının ardından Biden'a yapılan "seçimden çekil" çağrılarını ve sürecin nasıl şekillenebileceğini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Kötü bir makyaj, soğuk algınlığı, CNN moderatörlerinin eski Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın söylediği yalanları araya girip düzeltmemesi, ABD Başkanı Joe Biden’ın konuşmadığı zaman ekranda gözükeceğini bilmemesi, Biden’ı istatistiklere boğan kötü danışmanlar…
Ailesinin ve yakın arkadaşlarının, Biden’ın geçen haftaki kötü münazara performansına dair ileri sürdüğü bahane listesi biraz uzun. Joe Biden, eşi First Lady Jill Biden, çocukları ve torunları münazara gecesinin ardından pazar günü Amerikan başkanlarının sayfiye konutu Camp David’de toplandı ve münazara gecesini değerlendirdi. Amerikan medyasındaki kulis haberlerine göre, başta Jill Biden ve oğlu Hunter Biden başta olmak üzere aile mensupları Joe Biden’dan adaylıktan çekilmemesini ve yarışa devam etmesini istedi.
Beyaz Saray'da aile-danışman gerilimi tırmanıyor
Biden ve ailesi, kötü münazara performansını Joe Biden’ın ileri yaşı dışındaki bütün sebeplere bağlayarak kampanya ekibini topa tuttu. Halbuki Biden ve Demokrat Parti’nin en etkili 16 danışmanı, geçen hafta 5 gün boyunca Camp David’e kapanarak sabah akşam Biden’ı münazaraya hazırladılar. Kulislere yansıyan bu aile danışman gerilimi, aslında Biden’ın "tıkanan" kampanyasına dair çok daha büyük bir resmi ortaya koyuyor.
Nitekim Biden kampanyası da aile üyeleri gibi 82 yaşındaki ABD başkanına yönelik eleştirileri duymazdan gelmeye ve yok saymaya hazırlanıyor. Fakat eleştiriler yok sayılamayacak seviyeye ulaştı bile. Biden’ın münazara performansının ardından, CNN başta olmak üzere bugüne kadar Demokrat Parti’ye yakın yorumlar yapan birçok medya kurumu Biden’ı sert bir şekilde eleştirdi. New York Times yayın kurulu da Biden’a "çekil" çağrısında bulundu.
Aksi bir durum olmazsa, Joe Biden adaylıktan çekilmeyecek, daha fazla televizyon programına ve canlı etkinliğe konuk olacak, Demokrat Parti kurultayındaki konuşmasıyla olumsuz imajını toparlamaya ve Trump’a çok daha enerjik bir şekilde saldırmaya çalışacak.
Sadece gazeteciler değil, birçok Demokrat Partili seçilmiş Temsilciler Meclisi ve Senato üyesi, anonim bir şekilde medyaya demeçler vererek Biden’ın performansı nedeniyle sadece başkanlık yarışının değil, aynı gün düzenlenecek olan Kongre seçimlerinin de riske girdiğinden bahsediyor. Hatta bazı Demokrat Partili siyasetçiler, Biden’a özel olarak ulaşıp yarıştan çekilmesini talep etmeyi planlıyor. Demokrat elitlerin endişesini halk da paylaşıyor. CBS tarafından münazara sonrası yapılan ankete göre, Demokrat Parti seçmeninin yüzde 46’sı Biden’ın aday olmasını istemiyor, seçmenin yüzde 72’si ise Biden’ın başkanlık görevini yapmak için yeterli mental kapasiteye sahip olmadığını düşünüyor. Data for Progress’in anketine göre ise seçmenin yüzde 53’ü Biden’ın sağlığından endişeliyken, sadece yüzde 42’si Trump hakkındaki ceza davalarından ve demokrasiye yönelik taşıdığı riskten dolayı endişeli.
Trump, uzun bir süredir ülke genelinde ve Michigan, Pensilvanya, Wisconsin, Arizona gibi kritik eyaletlerdeki anketlerde önde. Biden kampanyası, anketlerdeki bu gidişatı tersine döndürmek ve Biden hakkındaki "çok yaşlı" algısını kırmak için münazarayı geleneklere aykırı bir şekilde başkan adayının kesinleştiği kurultaydan önce düzenleme kararı almıştı. Joe Biden ise bu hedeflere ulaşmak bir yana, cümleleri tamamlayamadığı, boşluğa baktığı, Trump’ın en bariz yalanlarına dahi cevap veremediği, kürtaj gibi güçlü olduğu hususlarda konuşamadığı bir performansla kendisi hakkındaki bütün eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu gösterdi.
Demokrat seçmen ve elitler, Trump’ın kazanma şansının bu münazara performansıyla daha da arttığını düşünüyor ve Biden’a "çekil" çağrısında bulunuyor. Biden’ın çekilmesi tartışmasında, kilit noktası 19-22 Ağustos’ta düzenlenecek olan Demokrat Parti adaylık kurultayı. Biden 14 milyon oy aldığı önseçimde 3 bin 937 delegeden 3 bin 894’ünü kazandı. Bu delegelerin kurultayda Biden’a oy verme zorunluluğu yok, fakat reel siyaset açısından Biden kampanyasının belirlediği bu delegelerin Biden dışında bir adaya oy vermesi için Biden’ın yarıştan bizzat çekilmesi lazım.
Biden'ın çekilmesi durumunda demokratları ne bekliyor?
Biden adaylıktan çekilirse, Demokrat Parti kurultayı delegeleri herhangi bir Demokrat siyasetçiyi başkan adayı olarak belirleyebilir. Bu aşamada akla ilk gelen isimler, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, California Valisi Gavin Newsom, Michigan Valisi Gretchen Whitmer.
Demokrat seçmen ve elitler, Trump’ın kazanma şansının bu münazara performansıyla daha da arttığını düşünüyor ve Biden’a "çekil" çağrısında bulunuyor.
Data for Progress’e göre Demokrat seçmenin yüzde 39’unun böyle bir durumda ilk tercihi Başkan Yardımcısı Kamala Harris. Fakat Biden’ın adaylıktan çekilmesi durumunda bu isimlerden hiçbiri yine aynı ankete göre, Biden’ın oyunu artırmıyor. Hatta bazı isimler Biden’dan daha az oy alıyor. Biden kampanyası bu tür anket sonuçlarını endişeli bağışçılara göndererek Biden’ın çekilmesi durumunda kaosun artacağını ve seçimlerdeki kazanma şansının da ciddi ölçüde artmayacağını belirtiyor.
Kamala Harris’in beğenilirlik oranları başkan yardımcılığı boyunca Joe Biden’dan düşüktü. Harris’in başkan adayı olmasının özellikle Demokratların seçim kampanyasına ciddi bir ivme kazandırması pek yüksek bir olasılık değil. Demokratların ilk kadın ve ilk siyah başkan yardımcısını pusuladan atıp Biden-Harris yerine yepyeni 2 ismi seçmesi de neredeyse imkansız. Zira bu durum Demokratların en sadık kitlesi olan siyahlarda ve kadınlarda ciddi tepki doğurma riski taşıyor.
Fakat münazaranın üzerinden geçen bu kısa sürede bu tür senaryoları konuşmaya şimdilik pek gerek yok gibi gözüküyor. Biden’ı etkileyebilecek Jill Biden, Barack Obama, Bill ve Hillary Clinton gibi isimler kamuoyunda Biden’ın kampanyasına desteklerini açıkladı. Joe Biden ve ekibinin, kararlarında diğer siyasetçilere nazaran çok daha etkin olan ailesinin bu başarısız münazara performansına dair "bahanelerini" de "yarıştan çekil" çağrılarını yok sayma iradeleri de çok net.
Trump’ın Beyaz Saray’a adım adım yaklaştığı bu Kasım 2024 seçimlerinde şimdilik tablo da çok net görünüyor. Aksi bir durum olmazsa, Joe Biden adaylıktan çekilmeyecek, daha fazla televizyon programına ve canlı etkinliğe konuk olacak, Demokrat Parti kurultayındaki konuşmasıyla olumsuz imajını toparlamaya, eylül ayındaki ikinci münazarada cümle kurmaya, boşluğa bakmamaya ve Trump’a çok daha enerjik bir şekilde saldırmaya çalışacak.
Günün sonunda, Obama, Clinton, ABD'li Senatör Bernie Sanders gibi solcu isimler, Trump karşıtı Cumhuriyetçiler ve Hollywood yıldızları "Trump kazanırsa, ABD demokrasisi çöker, diktatörlük kurulur" gibi bir söylemin merkezde olduğu Trump karşıtı bir kampanyayla Biden'ın düşen oylarını toparlayabilir. Bu yol sağlık sorunlarına rağmen seçmeni ikna edebilir. Sonuçların 6-7 kritik eyalette parti değiştirme refleksine sahip az sayıdaki seçmenin oyuyla belirlendiği bir seçimde her şey mümkündür. Fakat şimdilik Biden’ın işi çok zor. Zira Biden, ABD tarihindeki en kötü münazara performansını sergiledi ve şimdiye kadar kendisi hakkında yapılan bütün eleştirilerin doğruluğunu bizzat kendisi teyit etti. Hem de milyonların ekrana kilitlendiği bir anda.
[Yunus Emre Erdölen, Hukukçudur.]
*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.