Antalya'da 25 yıl seracılık yapan Hasan Söylemez, seracılığın yaygın olmadığı Malatya'da üreteceği sebzeleri kolayca pazarlayabileceğini düşünerek kurduğu serada ilk girişimde olumsuz sonuç alsa da pes etmeyerek tonlarca sebze üretmeye başladı.

Ekonomik sorunlar nedeniyle 1990 yılında memleketi Adıyaman'ın Çelikhan ilçesinden Antalya'ya giden 4 çocuk babası Hasan Söylemez, buradaki seralarda 2 yıl işçi olarak çalıştı. Bu süreçte kendisine ait bir sera kurmayı hayal eden Söylemez, 8 yıl sera sahipleriyle ortaklık yaparak sebze üretimine devam etti.

Sektörde edindiği tecrübenin ardından risk alan ve "ben de yaparım" diyen Söylemez, kendi imkanlarıyla Antalya Kumlucu'da kiraladığı sera tesisinde sebze üretmeye başladı. Hasan Söylemez, Antalya'da edindiği tecrübelerden sonra seracılığın yaygın olmadığı Malatya'da sera tesisi kurmak için kolları sıvadı.

Malatya'da üreteceği sebzeyi daha hızlı pazarlayacağını düşünen Söylemez, risk alarak yaklaşık 4 yıl önce Battalgazi ilçesi Toygar Mahallesi'nde serasını kurdu. Burada istediği verimi alamayan Söylemez, pes etmeyip, 25 yıllık alın terinin birikimi olan sermayesiyle ilçenin Bahçebaşı Mahallesi'ne kurduğu yaklaşık 5 dönümlük serada bu sefer istediği verimle kaliteyi almayı başardı.

Serasında 7 ayda yaklaşık 100 ton domates hasadı yapan Söylemez, emeğinin karşılığını almanın sevincini yaşıyor.

Hasan Söylemez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yevmiyeyle günlük çalışmaya başladığı sektörde mesleği öğrenerek kendi ayakları üzerinde durmayı başardığını söyledi.

Seracılığın yaygın olmadığı Malatya'da risk alarak sera kurduğunu anlatan Söylemez, başarılı olduğunu ve üretiminin şu an düzene girdiğini ifade etti.

Sektöre adım attığında çeşitli sorunlar yaşadığını aktaran Söylemez şunları söyledi:

"Hiç kimseden bir yardım ve destek almadan kendi imkanlarımızla sera kurduk. İlk seramı Toygar Mahallesi'nde kurdum ve beklediğim verimi alamadım. 3 yıl önce de 4 bin 800 metrekare alana bu serayı kurduk, burası oradan 3-4 derece daha sıcak. Kardeşime de burada 4 bin 800 metrekarelik sera kurduk. Kentte bildiğim kadarıyla bu kadar büyük seralarda bizden başka üretim yapan yok. Biz tamamen kendi emeğimizle kurduğumuz seralarda üretim yapıyoruz."

Haziran ayının ilk haftasında elde ettiği mahsulü, kentteki yaş sebze ve meyve halindeki komisyonculara sattığını ifade eden Söylemez, "Kasım ayının sonuna kadar da seramızda üretim yapacağız. Kentte sera dışında ekilen sebzelerde ilk hasat Temmuz ayının sonlarında yapılıyor. Serada kasım ayı sonuna kadar, dönümde 15-20 ton arasında domates satıyorum." diye konuştu.

"Kaliteli gübre kullanıyoruz"

Ürettiği domatesleri, halde günün koşullarına göre farklı fiyatlarda komisyonculara sattığını dile getiren Söylemez, şunları kaydetti:

"Fiyatlar günün şartları ve gelen talebe göre değişiyor. Serada tozlaşma için bombus arısı kullanıyorum. Bizim normal gübre kullanma şansımız yok. Ürettiğimiz domateslerin kaliteli olmasının nedeni kullandığımız gübreler. Serada solucan gübreleri kullanıyoruz. Onun dışındaki gübreleri il dışından getiriyoruz. Serada yetiştirdiğim domatesler kaliteli olduğu için kolayca alıcı buluyor. Seramda Yüksekköy, pembe, çeri ve tybif çeşidi domates üretiyorum. Domatesleri hale götürüp satıyorum. Bazı vatandaşlar ise 10 günde bir seraya gelerek domates satın alıyor."