BEYTÜLLAHİM 

Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yılı dolayısıyla işgal altındaki Batı Şeria'nın Beytüllahim kentindeki Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) önünde "İngiltere'nin Filistin halkından özür dilemesi" konulu bir oyun sergilendi.

Balfour Deklarasyonu nedeniyle İngiltere'den özür bekleyen Filistinliler, çağrılarını bu kez İsrail'in Batı Şeria ile Doğu Kudüs arasında inşa ettiği Ayrım Duvarı önünde sembolik bir etkinlikle dile getirdi.

Filistin Kültür Bakanlığı ve Ayrım Duvarı'nın Beytüllahim tarafında yer alan The Walled Off Hotel yönetimi tarafından düzenlenen etkinlikte, İngiltere Kraliçesi maskesiyle sahneye çıkan oyuncu, Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yılı nedeniyle Filistin halkından özür dilediğine işaretle, dünyaca ünlü İngiliz grafiti sanatçısı Banksy'e ait "Sorry" (özür dilerim) yazısının örtüsünü açtı.

Oyunun ardından Filistin'deki mülteci kamplarından gelen çocuklar, Banksy'nin eserlerinin boyamasını yaptı.

Filistin Halk Direniş Komiteleri'nden aktivist Munzir Amira, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İngiltere'nin Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yılında Filistin halkından özür dilemesini istedi. Yıllardır İsrail işgali altında yaşadıklarına işaret eden Amira, "Filistin halkı, özgürlüğünü kazanma ve bağımsız devlet kurma konusunda kararlıdır." dedi.

Filistin'de 2000 yılında patlak veren Mescid-i Aksa İntifadası'nın ardından İsrail yönetimi, 2002 yılında güvenlik gerekçesiyle Batı Şeria ile Doğu Kudüs arasına Ayrım Duvarı inşasına başlamıştı.

Balfour Deklarasyonu

Birleşik Krallık, 2 Kasım 1917'deki Balfour Deklarasyonu ile Filistin topraklarında bir İsrail "vatanı" oluşturulmasını öngören projeye açıktan destek veren ilk büyük devlet olmuştu.

Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, bu desteği siyonist kampanyanın önemli figürlerinden Lord Walter Rothschild'e yazdığı mektupla ilan etmişti. Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor.

Tarihe "Balfour Deklarasyonu" olarak geçen 67 kelimelik mektupta Filistin topraklarında İsrail "vatanı" oluşturulmasına verilen desteğin yanında bölgede mevcut halkın haklarına zarar gelmemesinin sağlanacağı da vadediliyordu.