TAİPEİ - Ali İhsan Çam

Tayvan'ın Taipei kentindeki Ulusal Saray Müzesi, ev sahipliği yaptığı yaklaşık 700 bin parçalık koleksiyonuyla dünyanın en büyük müzeleri arasında gösteriliyor.

İçindeki 10 binlerce eserin zamanla sergilenmesi ve tarihi hazinelerin korunması amacıyla dağların yamacına yapılan müze, Uzakdoğu'daki ilk insanların kullandığı eşyalardan yeşim taşının ilk işlenmiş örneklerine, Çin imparatorlarının şahsi eşyalarından 5 bin yıllık Uzakdoğu tarihine ışık tutan eserlere kadar 700 binden fazla antik parçaya ev sahipliği yapıyor.

Müzenin en büyük özelliklerinden biri eserlerin çoğunun, müze binasının yer aldığı Yangming Dağı'nın içindeki mahzenlerde saklanması. Müze, 9 bin metrekarelik bir alana yayılırken mahzenler çok daha büyük alanı kaplıyor.

Sadece çok küçük kısmı sergilenen, kalanı dağın içinde korunan eşyalar, binlerce yıllık Çin tarihine ışık tutuyor.

Seramik, porselen, kaligrafi ve kitaplar ayda bir mahzendeki diğer örneklerle yer değiştirirken, yeşim taşları ve değerli madenlerden yapılan eşyalar, ziynet eşyaları ile bazı porselenler her 6 ayda değiştirilerek sergileniyor.

Çin tarihini keşfetmek, imparatorların yaşam tarzını anlamak, dönemin yaşam, edebiyat ve kültürü hakkında bilgi sahip olmak isteyen ziyaretçilerin akınına uğrayan müzedeki eserleri bir kerede görmek mümkün değil.

Eserlerin tamamını incelemek için yıllar içinde sergi programlarını takip ederek müzeyi sık sık ziyaret etmek gerekiyor.

Yılda 5 milyon ziyaretçi

Müze, 700 binden fazla parçadan oluşan koleksiyonuyla araştırmacıların yanı sıra turistlerin de büyük ilgisini çekiyor.

Kalabalık arşiviyle dünyanın sayılı müzeleri arasında gösterilen müzeyi, her yıl yaklaşık 5 milyon kişi ziyaret ediyor.

Çin'deki iç savaştan önce ana karada kurulması planlanan müze, iç savaşı kaybeden Çiang Kay Şek ve taraftarlarının eserleri Tayvan'a getirmesiyle kuruldu.

Eserler, birkaç yıl süren uğraşlar sonucu Çin'in ana kesiminden tedricen insan gücüyle kaçırılarak Tayvan'a getirildi. Bu nedenle taşınması daha kolay, yükte hafif pahada ağır eserlerin tercih edilmesi dikkati çekiyor.

Dünyanın en nadir eserlerinden çoğuna ev sahipliği yapan müze, 1965'te açıldı.

Uzmanlar tarafından "paha biçilemez" olarak nitelenen eserlerin yüzde 99'u, Pekin'deki Yasak Şehir'den getirildi.

Müzede ayrıca Çin'de Müslümanların etkisinin yoğun olduğu, önemli görevlere Çinli Müslümanların (Hui) atandığı Ming Hanedanlığı döneminde Arapça yazıların bulunduğu eserler ilgi çekiyor.