Doğu Guta'da vahşet, dehşet ve umut aynı karede
Esed rejiminin dün 5 saatte 74 sivili öldürdüğü katliam anından çıkan bir fotoğraf karesi, yaşanan dehşeti gözler önüne serdi. Evinin enkazından yaralı bebeğini çıkartan Gutalı babanın, yüzünde dehşet ve umudu aynı anda taşıdığı görüldü.
Ankara
ANKARA/DOĞU GUTA
Suriye'nin Doğu Guta bölgesinde, Beşşar Esed rejiminin saldırısında bebeğini kurtarırken görüntülenen Doğu Gutalı babanın yaşadığı dehşet, dikkatleri yeniden bölgeye çekti.
Esed rejiminin dün başkent Şam'ın muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta bölgesinde ayrım gözetmeksizin düzenlediği hava ve kara saldırılarında 74 sivil hayatını kaybetmişti.
Savaşın son dönemdeki en büyük trajedilerinin yaşandığı Doğu Guta’da Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) görevlisi olarak çalışan Said el-Masri, rejimin sabah 11 sularından itibaren çok sayıda noktayı vurmasıyla arama kurtarma çalışmalarına katıldı.
Ancak bombardıman sırasında, 3 aylık bebeği İbrahim'in bulunduğu evin sokağı da vuruldu.
Masri'nin, bebeği evin yıkıntılarından çıkarıp kucağına aldıktan sonra, toz bulutuyla kaplı sokaktan koşarak çıktığı anlar fotoğraf karelerine girdi.
Tek çocuğunu hastaneye yetiştirme umuduyla çırpınan babanın yaşadığı dehşet ve umut yüzüne çarpıcı şekilde yansırken yaşanan vahşet ise gözler önüne serildi.
Fotoğraflarda, bebeğin başındaki kanın babasının yüzüne de bir miktar bulaştığı görüldü.
Sivil Savunma, fotoğrafladığı anı grubun sosyal medya hesaplarından, "Bir insanın karşı karşılaşacağı en zor şey, tek çocuğunun savaşta silahlarla yaralanması" mesajıyla paylaştı.
İç savaşın en acı sahnesi
Doğu Guta, Esed rejiminin kontrolündeki başkent Şam'ın merkezine yalnızca 10 kilometre mesafede bulunuyor.
Şam'ın doğusundaki bazı ilçe ve beldeleri içeren 104 kilometrekarelik bölge, iç savaşın en büyük felaketine sahne oluyor. Yarısı çocuk yaklaşık 400 bin sivil, 5 yılı aşkın süredir gıdasızlık, ilaçsızlık ve yoğun saldırılarla mücadele ediyor.
Bölgeye geçen yılın nisan ayına kadar kaçak yollar, gizli tüneller ve tüccarlar aracılığıyla kısıtlı da olsa gıda girişi sağlanabiliyordu. Ancak söz konusu dönemden bu yana bölgeye gıda maddesi ve ilaç sokmak imkansız hale geldi.
Türkiye, Rusya ve İran, 3-4 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında Doğu Guta'yı gerginliği azaltma bölgesi ilan etti. Rejimin garantörü Rusya, 22 Temmuz 2017'de ateşkesin yürürlüğe girdiğini duyurdu. Ancak saldırılar sürdü ve 29 Aralık 2017'den itibaren şiddetlendi.
Hava ve kara saldırılarının dışında "aç bırakma silahı"nı da kullanan rejimin en büyük mağdurları bebek ve çocuklar oldu. AA'nın görüntülediği birçok vakada, bebek ve çocukların tüm kemiklerinin açığa çıktığı ancak sessizce ölümü beklemekten başka çareleri olmadığı gözler önüne serildi. Bunlardan bombardımana annesinin kucağında yakalanan, annesi ve tek gözünü kaybeden Kerim bebek, Doğu Guta ablukasının simgesi oldu, dünya gündemine oturdu.
Uluslararası kuruluşlar, Doğu Guta'ya acil yardım çağrısını sık sık yineliyor.
Dün, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke acil yardım ulaştırılması için çatışmaların en az 1 ay süreliğine durması gerektiğini vurgularken, UNICEF Suriye Temsilcisi Fran Equiza da Doğu Guta'dan 120 çocuğun acil olarak tahliye edilmesi ihtiyacına dikkati çekmişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.