İsrail'in Filistin topraklarındaki yerleşim birimi tırmanışı
İsrail hükümeti, 2017'nin başından bu yana sadece Batı Şeria'da 6 bin 500 konutun planını onayladı.
KUDÜS - Abdel Ra'uof Arnaout
Filistin ile arasındaki barış sürecini akamete uğratan Yahudi yerleşim birimleri inşasını ciddi bir artışla sürdüregelen İsrail hükümetinin, 2017'nin başından bu yana sadece Batı Şeria'da 6 bin 500 konutun planını onayladığı belirtiliyor.
İsrail'in uluslararası platformlarda eleştirilmesine rağmen özellikle son dönemde Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te yerleşim birimi faaliyetlerini artırarak devam etmesi, İsrail hükümetinin, iki devletli çözüm ilkesi ortadan kalkmışcasına hareket ettiği izlenimi uyandırdığı ifade ediliyor.
Arap Araştırmaları Derneği Haritalar Müdürü Halil Tüfekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail makamlarının, Batı Şeria'nın neredeyse her bölgesini kapsayan yerleşim birimleri planlarını onaylamaya devam ettiğini belirterek, bu planların, bloklarla sınırlı olmadığını ifade etti.
Yerleşim birimi inşa planlarının, El-Halil kenti başta olmak üzere Batı Şeria'nın iç kesimlerine kadar uzandığını söyleyen Tüfekçi, Batı Şeria'nın doğusundaki El-Agvar, kuzeyindeki Nablus bölgelerinde de Yahudi yerleşim birimi planlarının olduğunu kaydetti.
"İsrail Filistin devleti olmayacakmış gibi davranıyor"
Tüfekçi, yerleşim birimleri planlamasının bir reaksiyon değil, Netanyahu hükümeti tarafından kabul edilen bir strateji olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"İsrail hükümeti, iki devletli çözüm ilkesi ortadan kalkmış gibi hareket ediyor. İsrail devletinin yanında bir Filistin devletinin kurulmasını öngören iki devletli çözüm ilkesi ortadan kalkmış, Filistin devleti olmayacakmış gibi davranıyor. Bu nedenle Filistin topraklarının tümünü kendisi için mübah addediyor." diye konuştu.
Tüfekçi, bu görüşünü destekler mahiyette, İsrail makamlarının, yerleşim birimleri arasında ulaşım bağlantısı için Batı Şeria'da Filistin toprakları üzerinde yeni caddeler açılmasına ilişkin fonların izlenmesine ilişkin açıklamasını hatırlattı.
Kararları stoklama stratejisi
İsrail hükümetinin aldığı kararlarla yetinmediğini kaydeden Tüfekçi, bu yılın sonuna kadar binlerce konutun inşasının onaylandığını ve bu projelerin gerektiğinde uygulanmak için depoladığını kaydetti.
Tüfekçi, İsrail hükümetinin yeni yerleşim birimlerinin inşasını öngören kararları stokladığını aktararak, "Böylece uygun gördüğü vakitte bu kararları uygulayabiliyor. Filistin-İsrail barış müzakerelerinin yeniden başlaması durumunda uygulamaya başladığı kararların yeni olmadığı, önceden alındığını iddia edecek." diye konuştu.
Yerleşim birimlerinin rakamlara yansıması
Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerini gözlemleyen İsrail'deki "Şimdi Barış Hareketi" yayınladığı raporda, "İsrail hükümeti, yerleşim birimi projesi kapsamında 2017'nin başından bu yana Batı Şeria'da 6 bin 500 konutun inşasını içeren planları onayladı." ifadesini kullandı.
Bu rakamın önceki senelere oranla çok ciddi şekilde artış gösterdiğine dikkati çekilen raporda, 2016'da 2 bin 629, 2015'te ise bin 982 konutun inşasının onaylandığı aktarıldı.
Raporda ayrıca 2017'nin başından bu yana Batı Şeria'da 3 bin 154 konutun ihaleye sunulduğu, bu rakamın 2016'da 42, 2016'te de 560 olduğu belirtildi, hükümetin bugünlerde Batı Şeria'da en az 2 bin 413 konutun inşasını onaylamasının beklendiği ifade edildi.
"Şimdi Barış Hareketi"nin raporlarının, Doğu Küdüs'ü kapsamadığını hatırlatan Tüfekçi, İsrail makamlarının Kudüs'ün kuzeyindeki Ramat Shlomo Yahudi yerleşim biriminde bin 500, güneyindeki Gilo'da ise 3 bin yeni konutun inşası için alt yapı hazırlıklarına devam ettiğini belirtti.
Tüfekçi, ayrıca İsrail'in Kudüs'ün güneyindeki Givat HaMatos yerleşim biriminde yüzlerce konutun inşası için alt yapı çalışmaları hazırlıkları niyetinde olduğunu söyledi.
Ulusal Filistin projesini silme çabası
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi üyesi Vasıl Ebu Yusuf ise yerleşim birimlerinin gayri meşru ve kanun dışı olduğunu hatırlattı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yerleşim birimlerinin inşasını sürdürerek Filistin halkına karşı savaş ilan etmeye ve gerginliği tırmandırmaya devam ettiğini söyledi.
"İsrail'in yürüttüğü siyaset, ulusal Filistin projesi ile Filistin halkının haklarını silmeyi hedefliyor." diyen Ebu Yusuf, bu haklar arasında bağımsız bir devletin inşası ve Filistinli mültecilerin vatanlarına dönmesinin yer aldığını aktardı.
Ebu Yusuf, sömürgeci Yahudi yerleşim birimlerinin uluslararası meşru kararlara göre Filistin halkı aleyhide bir savaş suçu olduğunu ifade ederek uluslararası toplumun "ciddi ve gerçekçi" bir tutum sergilemesi gerektiğinin altını çizdi.
ABD'nin sessizliğinin "yeşil ışık" olarak algılanması
İşgal güçlerinin bu suçtan yargılanması için yerleşim birimi meselesinin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşınması için uluslararası mekanizmanın etkinleştirilmesi gerektiğini söyleyen Ebu Yusuf, "ABD'nin yerleşim birimleri karşısındaki sessizliği, İsrail tarafından faaliyetlerin devamı için 'yeşil ışık' olarak algılanıyor." dedi.
Ebu Yusuf şu ana kadar Washington yönetimiyle yapılan görüşmelere rağmen ABD'nin "Kudüs'ün yer aldığı, 4 Haziran 1967 sınırlarına göre Filistin devletinin kurulması" ve "Sömürgeci Yahudi yerleşim birimleri ve İsrail hükümetinden bunların inşasının durması"na ilişkin konuşulmadığını ifade etti.
Ebu Yusuf, işgal güçleri hükümetinin bu durumu, yerleşim birimlerinin inşasına devam etmek, Filistinlilerin topraklarına el koymak ve evlerini yıkmak için yeşil ışık olarak addettiğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.