Dolar
34.59
Euro
36.06
Altın
2,714.46
ETH/USDT
3,323.50
BTC/USDT
98,721.00
BIST 100
9,549.89
Dünya

Yemen'in 'can damarlarının' kapanması

Yaklaşık iki buçuk yıldır milyonlarca kişiye insani yardımların tedarik edilmesini sağlayan sınır kapıları ve limanlar gitgide artan bölgesel çatışmaya sahne oluyor.

Afra Aksoy  | 10.11.2017 - Güncelleme : 10.11.2017
Yemen'in 'can damarlarının' kapanması Grafik: AA/Yasin Demirci

Sana

SANA - ZEKERİYYA EL-KEMALİ 

Yemen'in "can damarları" olarak addedilen sınır kapıları ve limanlar, son iki buçuk yıldır milyonlarca kişinin verdiği yaşam mücadelesine büyük katkı sağladı. Tonlarca ilaç ve gıda yardım sevkıyatının yapıldığı bu tedarik hatları, gitgide artan bölgesel çatışmaya sahne oluyor.

Husilerin, 4 Kasım'da Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a yönelik füze saldırısı, koalisyon güçlerinin, Yemen'deki hava, deniz ve kara tüm sınır geçişlerinin kapatılmasını öngören kararı almasına yol açtı. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon, söz konusu kararın, "İran'ın müttefiki Husilere, füze göndermesine mahal veren denetim prosedürlerindeki boşlukların ortadan kaldırılması" nedeniyle alındığını belirtti.

Bu karar, Husilerde paniğe neden olmazken, Birleşmiş Milletler (BM) raporlarında; çatışmaların başlamasından bu yana dünyadaki en önemli insani krizlerden birinin yaşandığı belirtilen ülkede birkaç saat içinde yaşam alanında bir dizi sıkıntılara yol açtı.

Koalisyon güçlerinin "Hudeyde Limanı yakınlarındaki gemilerin çekilmesine" ilişkin tebligatın kendilerine ulaşmasının ardından BM yetkilileri insani yardımların durduğunu açıkladı. İnsani yardım akışının durduğu ve sınır geçişlerinin kapatıldığı bir durumda bazı tüccarlar; temel ihtiyaç malzemelerinin fiyatını iki katına çıkarırken, pek çok kentte yakıt sıkıntısı yaşanmaya başladı.

İnsani yardım heyetlerinin ülkeye giriş-çıkışlarının yeni uygulamalara göre devam edeceği ve sınır geçişlerinin kapatılması kararının geçici olduğu ifade edilirken BM, koalisyon güçlerinin son birkaç günde BM'ye ait iki uçağın bölgeye girişine izin vermediğini açıkladı.

Kızıldeniz sahillerinin, ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni stratejisiyle desteklenen Suudi Arabistan'ın da yer aldığı bir sonraki çatışmaya sahne olması muhtemel. Bu strateji; İran yayılmacılığıyla mücadele çerçevesinde Yemen'in satır arasından merkeze taşınması ile Husilerin, krallığın bağrında yeni bir "Hizbullah"a dönüşmemesi çağrısında bulunuyor.

Yemen'de geçişlerin durdurulduğu sınır kapıları ile deniz ve hava limanları, bu yerlerin kimlerin denetimi altında olduğu ve Yemenliler için gelen yardımları karşılama kapasiteleri şöyle sıralanabilir:

Hudeyde ve Salif limanları

Ülkenin batısında, Kızıldeniz kıyısındaki en önemli ve en büyük limanlardan Hudeyde, BM'nin açıklamasına göre ülkeye dışarıdan gelen emtia ve yardım malzemelerinin yüzde 75'ini karşılıyor. Hudeyde iline bağlı liman, 2014'ün son aylarından bu yana Husilerin denetimi altında bulunuyor.

Ayrıca 26 Mart 2015'te başlayan "Kararlılık Fırtınası" operasyonu ve Sana Havalimanı'nın uçuşlara kapatılmasının ardından Çinli diplomatlardan oluşan heyet başta olmak üzere bazı yabancı uyruklu kişilerin deniz yoluyla tahliyesi bu limandan yapıldı.

Koalisyon güçleri, Husileri, "Kendine ait gemilere saldırmak ve İran'dan gelen kaçak silah sevkıyatı" için bu stratejik limanı ele geçirmekle suçluyor. Yemen'deki meşru yönetim ise Hudeyde Limanı'nın Husilerin en büyük ekonomik kaynağı olduğu, bu limanın yönetiminden günde milyarlarca riyal kazandığını ifade ediyor.

Gözlemciler ise Hudeyde'nin, çatışmaların hüküm sürdüğü iki buçuk yıldır dışarıdan gelen ve ülkenin pek çok kentine sevk edilen emtiayı karşılayan birincil kaynak olduğunu belirtiyor. Gözlemciler ayrıca, kaçakçılık faaliyetlerinin, sahil şeridinden küçük kayıklarla yapılabileceğini, limanın zaruri olmadığını kaydediyor.

Koalisyon güçlerinin, ABD desteğiyle düzenlediği askeri bir operasyonla limanları Husilerden kurtarmaya çalıştığı anlaşılıyor. Limanın kapatılması, tüm gemilerin, Yemen'e ulaşmadan önce silahsız olduğunu kontrol eden BM'ye bağlı Kontrol ve Muayene Mekanizması'nın yer aldığı Cibuti'ye doğru limandan ayrılması gibi adımlar, bu operasyonun göstergeleri olarak belirtiliyor.

Husilerin de birliklerini Hudeyde Limanı'ndan çekerek BM yetkililerine teslim etmesi karşısında askeri operasyondan vazgeçilmesini öngören BM'nin yol haritasını kabul etmediği ve limanı kolay kolay bırakmayacağı görülüyor. Husiler, birkaç gün önce limanın kapatılması halinde birliklerinin koalisyon güçlerine ait savaş gemilerini hedef alacağına ilişkin gözdağı verdi.

Aynı ilde Husilerin denetimi altındaki daha küçük yerel bir liman olan Salif ise gemilerin yüklerini boşaltmak için limana yanaşmasından önce bekleme yaptığı deniz sahasının derinliği nedeniyle büyük gemileri karşılıyor.

Uluslararası Sana Havalimanı

Yemen'in hava ulaşımındaki ana menfezlerinden Sana Havalimanı, Husilerin denetimi altında. Koalisyon güçleri ise 9 Ağustos 2016'dan bu yana BM ve uluslararası kurumlar dışında tüm uçuşları yasakladı.

Bir yıldan fazla süredir ticari uçuşların yasaklanmasının yanı sıra son kararın yardım malzemesi taşıyan uçakları da kapsıyor. BM, pazartesi günü koalisyon güçlerinin, kendilerine ait iki uçağın Sana Havalimanı'na inişine izin vermediğini açıkladı. BM'nin yanı sıra Uluslararası Kızılhaç Örgütü ve Sınır Tanımayan Doktorlar'a ait uçaklar da havalimanına iniş yapamıyor.

Uluslararası Aden Havalimanı

Aden Havalimanı, geçen sene Sana'nın kapatılmasının ardından, uçuşlarda yaşanan sorunlara rağmen ülkedeki havayolu ile tek çıkış noktası haline geldi. Ülkenin kuzey bölgesinde ya da Sana'da ikamet eden Yemenliler, yurt dışına çıkabilmek için güney kentine doğru yaklaşık 11 saatlik kara yolculuğu yapıyor.

Aden Havalimanı, koalisyon güçlerinin denetimi altında ve son birkaç aydır devrik lider Ali Abdullah Salih yanlıları ile Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) desteklediği koalisyon güçleri arasında yaşanan çatışmalara sahne oldu.

Son olarak havalimanında koalisyon güçlerinin denetimi sağlaması, bu yol üzerinden silah kaçakçılığının imkansız olduğu anlamına geliyor.

Aden Limanı

Aden Körfezi'nde yer alan ve ülkenin ikinci büyük limanı olarak belirtilen Aden, ülkede çatışmaların patlak vermesi ve havalimanlarına seferlerin durmasının ardından yabancı uyruklu yüzlerce kişi ile Körfez ülkelerinden gelen heyetlerin tahliyesine katkı sağladı. Tahliye işlemleri, Mart 2015'te Husilerin Aden'e yönelik saldırısı ve akabinde hükümet ile koalisyon güçlerinin denetimi sağlamasının ardından gerçekleşti.

Meşru hükümet, Aden'in Hudeyde Limanı'nın alternatifi haline getirmek için çalıştı. Ancak BM kurumları, güvenlik sorunları nedeniyle emtia ve yardım malzemelerinin güneyden kuzeye kara yolundan taşınmasının zorluklarını gerekçe göstererek bu fikre karşı çıktı.

Seiyun Havalimanı

Ülkenin doğusundaki Hadramevt ilinde yer alan Seiyun Havalimanı, hükümet güçlerinin denetimi altında yer alıyor. Seiyun, Aden'den sonra ülkenin en büyük ikinci ve son hava çıkış noktası olarak belirtiliyor.

Resmi verilere göre bu sene içinde yaklaşık 70 bin hava seferi gerçekleştirildiği, yolcuların çoğunun kuzey bölgelerinde ikamet eden Yemenliler olduğu kaydediliyor.

Vedia Sınır Kapısı

Hadramevt ilinde, Suudi Arabistan sınırında yer alan el-Vedia Sınır Kapısı'nın denetimi hükümet güçlerinde.

Ülkede yaşanan çatışmalar sırasında Suudi Arabistan'dan Yemen'e emtia akışı için ana tedarik hatlarından biri olan Vedia Sınır Kapısı, hacı adaylarının arasında bulunduğu Yemenlilerin, otobüsler aracılığıyla toplu şekilde Suudi Arabistan'a giriş ve çıkışlarına katkı sağlıyor.

Şahn Sınır Kapısı

Ülkenin doğusunda el-Mahra ilinde, Umman sınırında bulunan Şahn Sınır Kapısı da çatışmalar sırasında yabancı uyruklu kişilerin tahliyesine katkı sağladı.

Yemen'de çatışmaların patlak vermesinin ardından ülkeden ilk çıkışını Şahn Kapısı'ndan gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a Umman üzerinden geçti.

Birkaç ay önce ABD'li yetkililerin açıklamalarına dayandırılan uluslararası raporlarda, Şahn Kapısı'nın İran silahlarının Husilere sevkıyatının yapıldığı koridor olduğu belirtildi.

Ancak Umman makamları, kendi toprakları üzerinden kaçakçılık yapıldığına ilişkin açıklamaları resmi bir dille yalanladı. Umman, sınırda denetimin seyrek olmasının sorumluluğunun Yemen hükümet güçlerine ait olduğuna işaret ederek, Şahn Kapısı'nın resmi güçler tarafından kontrol edilmediğini açıkladı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın