Dolar
35.23
Euro
36.75
Altın
2,622.57
ETH/USDT
3,338.20
BTC/USDT
96,299.00
BIST 100
9,724.50
Gündem, arşiv

Kırım'daki referandumun meşruiyeti yok

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kırım'da yapılan referandumun meşruiyeti bulunmadığını, geçersiz ve hukuk dışı olduğunu belirterek, diplomasinin devreye girmesi gerektiğini söyledi.

17.03.2014 - Güncelleme : 17.03.2014
Kırım'daki referandumun meşruiyeti yok

ANKARA

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kırım'da yapılan referandumun meşruiyeti bulunmadığını, geçersiz ve hukuk dışı olduğunu belirterek, referandum sonrasında çözüm yollarının kapanmadığını ve diplomasinin süratle devreye girmesi gerektiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Kırım Tatar Meclisi eski Başkanı ve Ukrayna Meclisi Milletvekili Mustafa Kırımoğlu, Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Kırım’da yapılan referanduma ilişkin Türkiye'nin tutumunun ve bundan sonra atılabilecek adımların sorulması üzerine Davutoğlu, krize daha gösteriler ilk başladığında Ukrayna içinde çözüm bulunabilmiş olmasını ve muhatap olabilecek ülkelerin bir araya gelip Ukrayna'nın toprak bütünlüğü etrafında destek mesajları vermiş olmalarını dilediğini belirterek, "Maalesef bu konuda gerekli adımlar krizin ilk aşamalarında atılmadığı, atılamadığı için gittikçe yükselen tansiyon dünkü referanduma kadar geldi" diye konuştu.

Davutoğlu, "Dünkü referandumun uluslararası standartlarda herhangi bir şekilde özgür iradelerin beyan edildiği, gözlemcilerin olduğu, herkesin katıldığı bir referandum niteliğinde değerlendirilmesi mümkün değil. Aynı şekilde, Ukrayna anayasası ve 1994 Budapeşte mutabakatı çerçevesinde de Ukrayna'nın toprak bütünlüğü konusunda bir referandum yapılması da zaten başlı başına hukuk dışıdır" dedi.

Budapeşte mutabakatı çerçevesinde Ukrayna'nın, toprak bütünlüğünün garanti altına alınacağı teminatıyla nükleer silahlardan vazgeçtiğini anımsatarak, "1994 Budapeşte mutabakatı uluslararası metin olarak, altında Rusya'nın, İngiltere'nin, Amerika'nın imzası olan bir metin olarak zaten böyle bir referandumu gayrimeşru görür" dedi.

Toprak bütünlüğü etrafında referandumlar yapılmasının bölgedeki donmuş krizlerin bir anda birçok ülkede tekrar ortaya çıkmasına neden olabileceğine işaret eden Davutoğlu, "Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü hiçbir referandumla tartışma konusu yapılamaz. Nitekim Gürcistan'ın toprak bütünlüğü de yapılamaz, Moldova için de bu durum geçerli. Bir kere buna izin verilirse, domino etkisiyle bütün bölgeye istikrarsızlık gelir" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin bu konuda ilkesel bir tutum takındığını vurgulayan Davutoğlu, "Bu referandumun olmamasını isterdik, şu anda da geçersiz olduğunu düşünüyoruz" dedi.

"Bu referandumun herhangi bir meşruiyeti yoktur" 

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin bir gözlem misyonu oluşturulmasına destek verdiğini de belirterek, meselenin AGİT, Avrupa Konseyi ve BM prensipleri çerçevesinde ele alınması ve çözüme ulaştırılmasının önemli olduğunu söyledi.

Davutoğlu, "Bu referandum sonrasında bile çözüm yolları kapanmış değildir. Diplomasinin süratle devreye girmesi ve Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü içinde ve  genel olarak doğu ve batı Ukrayna'nın bütünüyle de ilgili bir anayasal reform çerçevesinde müzakerelerin başlaması lazım" dedi.

Türkiye'nin sağduyu çağrısını dile getiren Davutoğlu, "Kırım'daki soydaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. O kadar acılı tecrübelerden sonra Kırım'a döndüler. Asli vatanlarında kaldılar, kalacaklar, biz de her türlü desteği vereceğiz bu konuda ama herhangi bir gerginliğin parçası da olmadılar" şeklinde konuştu.

Bundan sonra atılacak adımlar konusunda istişarelerin sürdüğünü vurgulayan Davutoğlu, önemli olanın hiçbir ülkenin dışlanmadığı ama herkesin de toprak bütünlüğüne saygı duyan bir çözümün aranması olduğunu kaydederek, bütün ülkelerin, toprak bütünlüğüne saygı esasında ortak uluslararası çabalara katkıda bulunmasının önemli olduğunun altını çizdi.

Davutoğlu'na Türkiye'nin referandum sonucunu tanıyıp tanımayacağını ve AB'nin Rusya'ya yaptırımları konusunda nasıl bir tutum takınacağını da soruldu. Basın toplantısında yaptığı açıklamalardan referandumun tanınmadığının anlaşıldığını belirten Davutoğlu, "Bunu açıkça da söyledim. Bu referandumun herhagi bir meşruiyeti yoktur" dedi.

 Atılacak adımlar konusunda AB ve NATO ile temasların sürdüğünü ifade eden Davutoğlu, Rusya ile ilişkilere de değinerek, Türkiye'nin Soğuk Savaş döneminde kalan blok anlayışını doğru görmediğini, gerek Rusya'nın bulunduğu uluslararası kurumlarda bu ülkeyle birlikte çalıştığını, gerekse Rusya'nın bulunmadığı çeşitli kurumlarda faaliyetler yürüttüğünü söyledi.

Türkiye'nin özel bir konumu olduğunu da işaret eden Davutoğlu, "Türkiye, bütün bu ülkeler içinde hem Ukrayna hem Rusya'ya aynı anda komşu olan ve aynı zamanda Kırım'a doğrudan erişimi olan yegane ülkedir" ifadesini kullanarak, Türkiye'nin bölgedeki gelişmelerden herhangi bir ülkeden daha fazla etkilenmesinin doğal olduğunu sözlerine ekledi.

Kırımoğlu'yla krizin ilk günlerinden bu yana temas halinde bulunduklarını belirten Davutoğlu, "Bütün diğer soydaşlarımız ve tarihdaşlarımıza olan ilgimiz gibi Kırım Tatar Türkleri ile ilgimiz her şeyin önündedir ve onların kaderi bizim açımızdan hem tarihi olarak üzerimizde bir sorumluluktur hem de stratejik olarak soydaşlarımızın bulunduğu ülkelerle bir dostluk köprüsü olmak bakımından da büyük önem taşımaktadır" dedi.

Son günlerde hemen hemen her gün yabancı muhataplarıyla da görüştüğünü, telekonferanslar yapıldığını hatırlatan Davutoğlu, "Kırım'da dün biraz da emrivaki şeklinde gerçekleşen referandum konusunda uluslararası toplumla temas halindeyiz" diye konuştu.

Türkiye'nin ilkesel tutumunun perspektifleri 

Türkiye'nin bu konudaki ilkesel tutumunu ortaya koyduğunu ve üç ilkesel perspektif benimsediğini belirten Davutoğlu, bu hususlardan ilkinin, uluslararası hukuk ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğü olduğunu kaydetti. 

Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün esas olduğunu ve her meselenin bu esas etrafında tartışılması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, çok kültürlü, çok dinli ve çok dilli bir ülke olan Ukrayna'da eşit vatandaşlık hakları çerçevesinde Kiev'de herkesi kuşatan bir yönetim oluşmasının önemli olduğunu söyledi.

Kırım Tatarlarının da diğer eşit vatandaşlar gibi haklarının korunmasının uluslararası hukukun gereği olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Dünkü referandum bu anlamda Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ihlal etmesi ve Ukrayna'nın anayasal çerçevesi ile uluslararası hukuk uhdeleriyle uyumlu olmaması bakımından kabul edilemez niteliktedir" dedi.

Türkiye'nin tutumundaki ikinci hususun, Kırım'ın Türkiye için tarihi açıdan ifade ettiği özel anlam olduğunu belirten Davutoğlu, "Kırım Tatar Türklerinin barışı, esenliği, huzuru ve kendi ülkelerinde eşit vatandaşlık haklarına sahip olarak yaşaması, Türkiye'nin hiçbir zaman vazgeçmediği, vazgeçmeyeceği bir ilkedir" diye konuştu.

Kırım Tatarlarının asırlarca o topraklarda yaşamış asli unsurlar olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Kırım Tatar Türkleri orada kalacaklardır, kökleşeceklerdir, kıyamete kadar da orada yaşayacaklardır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk milletinin onlara desteği sürecektir" ifadesini kullandı.

 İslam dünyası ve Türk dünyası liderleriyle istişareler 

 Davutoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri İyad Medeni ile Kırım'daki gelişmeleri görüştüğünü aktararak, Medeni'nin desteğini ifade ettiğini ve Kırımoğlu'nun genel sekreter ile ilk fırsatta bir araya geleceğini kaydetti.

Türk Konseyi Genel Sekreteri Halil Akıncı ile de konuyu ele aldığını belirten Davutoğlu, Kırımoğlu'nun Akıncı ile de en kısa zamanda görüşeceğini belirtti.

Van'da yapılan Türkiye-Azerbaycan-İran Dışişleri Bakanları Toplantısı çerçevesinde Azeri mevkidaşıyla da konuyu paylaştığını ifade eden Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile istişarelerde bulunacağını belirterek, gerek Türk dünyasının gerekse İslam dünyasının liderleriyle görüşmeyi sürdüreceklerini ifade etti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye için üçüncü önemli hususun ise bölgesel barış ve istikrar olduğunu belirterek, "Türkiye, Karadeniz bölgesinde, Kafkaslarda, Balkanlarda Avrasya coğrafyasında barış ve istikrarın omurga ülkelerinden biri olarak bu barış ve istikrarın korunması için bütün tarafları sağduyuyla davranmaya çağırmaktadır. Bütün tarafları askeri yığınaklardan, manevralardan, hareketlenmelerden kaçınarak diplomasi yöntemini kullanması suretiyle yeni gerginlikler oluşmadan çözüm bulmaya davet etmektedir" dedi.

Bakan Davutoğlu, "Ümit ederiz ki, dün emrivaki şeklinde yapılan ve kabul edilemez nitelikte olan referandum yeni gerginliklere sebebiyet vermez ve bir an önce Ukrayna'nın toprak bütünlüğü Kiev'de bütün kesimlerin temsil edildiği, Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin özerkliğinin de korunarak anayasal reformların yapıldığı bir çözüm bulunur" diye konuştu.

"Kırım Tatar halkının geleceği Ukrayna devletine bağlıdır" 

Kırımoğlu da Ukrayna halkının bir parçası olan Kırım Tatarlarının Ukrayna'nın bağımsız ve demokratik bir devlet olması için uzun zamandır mücadele verdiğini ve devlet başkanlığından azledilen Viktor Yanukoviç'in ülkeyi terk etmesinin ardından yeni demokratik bir hükümet kurulduğunu hatırlatarak, "Biz bundan sonra ülkemizin demokratik bir ülke olacağı konusunda çok ümitliydik. Hükümeti bütün dünya destekledi fakat maalesef komşumuz desteklemedi" dedi.

Kırım'a yerleştirilen binlerce askerle yarımadanın pratik anlamda işgal edildiğini belirten Kırımoğlu, dün yapılan referandumda bağımsız bir devlet olup Rusya'nın parçası haline gelmenin veya Ukrayna'nın parçası olarak kalıp 1992 anayasasına geri dönülmesinin oylandığını kaydetti.

Her iki sorunun da Kırım Tatarları için geçerli olmadığını ve Ukrayna'dan koparılma tehlikesi içerdiğini ifade eden Kırımoğlu, bu nedenle referandumu boykot ettiklerini söyledi. 

"Kırım Tatar halkının geleceği Ukrayna devletine bağlıdır" ifadesini kullanan Kırımoğlu, silahsız çözümden yana olduklarını ve kan dökülmesini istemediklerini vurgulayarak,  "Sorunun diplomatik şekilde, dünya kamuoyunun baskısıyla çözülmesini istiyoruz" dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yanı sıra AB ve NATO yetkilileriyle temaslarda bulunduğunu hatırlatan Kırımoğlu, "Biz umutluyuz. Bu mesele diplomatik şekilde çözülecek, Ukrayna'nın bütünlüğü korunacak, Kırım Özerk Cumhuriyeti Ukrayna'nın parçası olarak kalacak ve bizim toprağımızda yabancı askerler çıkarılacaktır. Aksi takdirde Karadeniz bölgesinde huzur ve barış tehlikeye girer" diye konuştu.

Kırımoğlu, "Ukrayna kanunlarına göre, statünün ne olacağı ülke genelinde bir referandumla çözülebilir, bu referandum tavsiye olarak Ukrayna parlamentosuna sunulur ve parlamento karar verir. Bu referandum, tamamen Ukrayna kanunlarına aykırıdır" ifadesini kullandı.

Budapeşte mutabakatının garantör ülkelerinden birisinin, Ukrayna'nın bağımsızlığını korumak yerine ülkenin bir parçasını kendisine ekleme peşinde olduğuna dikkati çeken Kırımoğlu, "Bu çok tehlikeli bir davranış, büyük devletler böyle davranırsa dünyada huzur olmaz" dedi.

Türkiye ile konuya ilişkin pozisyonlarının tamamen aynı olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, Türkiye'ye minnettar olduklarını kaydetti.

Kırımoğlu, referandumu boykot eden Kırım Tatarlarının oylamaya katılması durumunda sonucun nasıl etkileneceğinin sorulması üzerine, referandumdan gelen rakamların değişkenliğine işaret ederek, "Orada hiçbir kontrol yok, istedikleri gibi rakamlar gösterebilirler. Hiçbir gözlemci yok, olması da mümkün değil. Çünkü bu hem Ukrayna kanunlarına hem uluslararası kaidelere aykırı bir referandumdu. Bu nedenle biz katılmadık" dedi.

Kırımoğlu, "Kırım Tatarları katılsa ne olurdu? Katılsa da hiçbir şey olmayacaktı. Senaryo başka yerde yazıldı. Bu rakamlar Kırım'dan değil başka yerden geldi. Bu referandumun hiçbir önemi yok" diye konuştu.

Taraflara siyasi çözüm çağrısı

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kırım’da dün yapılan, "hukuka aykırı ve gayrimeşru referandumun neticesi ve buna bağlı olarak atılacak adımlar sonrasında oluşacak fiili durumun Türkiye açısından herhangi bir hukuki geçerlilik taşımayacağı ve tanınmayacağı" belirtildi. 

Türkiye'nin, Ukrayna’daki krize bu ülkenin bağımsızlığı, egemenliği, siyasi birliği ve toprak bütünlüğü temelinde, demokratik ilkeler çerçevesinde, hukuka ve uluslararası anlaşmalara uygun bir çözüm bulunmasını her fırsatta önemle dile getirdiği vurgulandı.

Kırım’ın asli unsuru olan ve tarihte büyük acılara maruz bırakılmış bulunan soydaş Kırım Tatar Türklerinin güvenlik ve esenliğine Türkiye'nin özel bir önem ve öncelik atfettiği ifade edilen açıklamada, bu hususun uluslararası örgütler nezdinde her defasında önemle vurgulandığı belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Ukrayna ve bilhassa Kırım’da önümüzdeki dönemde yaşanabilecek gelişmelerin yakın çevremizin güvenlik ve istikrarına da olumsuz yansımaları olabileceği değerlendirilmektedir.

Bu çerçevede, askeri yollardan oldu-bitti yaratılmasının son derece sakıncalı olduğuna bir kere daha dikkat çekiyor ve tarafları, soruna, yukarıdaki ilkeler zemininde siyasi bir çözüm bulmak için bir araya gelmeye davet ediyoruz."

Muhabir: Duygu Özbay

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın