Soma'da 301 işçi hayatını kaybetti

MANİSA

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada madende hayatını kaybeden ve kurtarılan işçilerle ilgili bilgi verdi. 

Madende yangının kontrol altına alındığıını belirten Yıldız, "Böylelikle 485 işçimiz kurtarılmış, 301 işçimiz hayatını kaybetmiş oldu" dedi. 

Yıldız, "301 kardeşimizi burada kaybettik, bu çok ağır bir vaka" dedi

Bugüne kadar Soma'da maden faciasındaki acının siyaset üstü olduğunu söylediğini hatırlatan Yıldız, Soma'ya gelerek acılarını paylaşanlara teşekkür etti. Bugüne kadar sakinliklerini koruduklarını ve bütün ekipleriyle Soma'da bulunduklarını hatırlatan Yıldız, bütün eleştirileri sineye çektiklerini içlerindeki fırtınayı "sessizlik" olarak tercüme etmeye çalıştıklarını kaydetti.

Yılmaz Özdil'in sözleri

Konuşmasında, gazeteci-yazar Yılmaz Özdil'in katıldığı bir televizyon programında Soma'daki maden faciasıyla ilgili değerlendirmesine atıfta bulunan Bakan Yıldız, "Ama şu kısmına dayanamayacağım arkadaşlar. Bir adam kalkıyor diyor ki, 'bunlar müstahaktı'. Burada hayatını kaybeden işçilerimize yalnızca AK Parti mitingine gitmiş olmaktan dolayı, yalnızca başbakanımıza 'parti lideri' demiş olmaktan dolayı 'evet bunlar müstahaktır' diyor..  Buna tahammül etmemiz söz konusu olmaz. 77 milyonumuzun yaralı olduğunu söylemiştim, o rakamdan 1 tanesini çıkarın arkadaşlar. Demek ki bu kişi bu adam yaralı değilmiş. Bizim burada yoğunlaştığımız bir iş vardı, Bugün 2 işçimizin de  yerini tespit ettikten sora, bunu söylemek zorundayım. Şimdi çalışma arkadaşlarına sesleniyorum, benim ona söyleyecek hiçbir cümlem yok. Böyle bir insanla nasıl yan yana çalışılabilir ve bunu söyleyebilecek bir adamla nasıl herhangi bir fikir değerlendirilebilir. Biz basının özgür olmasını isteyen bir yapıdayız ama bu özgür olmak isteyen basına da bir istismar aracı olarak konulmuştur."

"Müstahaktır" demenin böyle bir ölümü eğer varsa kendi zihninde, kendi kalbinde makul hale getirmek olduğunu savunan Yıldız, şöyle konuştu:

"Bu acının içinde böyle bir cümle 77 milyon eksi 1 tarafından kabullenemez. Biz bütün acımızla beraber büyük bir ciddiyet içinde, yeni bir kaza olmasın, yeni bir sıkıntı olmasın düşüncesiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama böyle bir insafsızlığa, insansızlığa böyle bir kutsalsızlığa tahammül edemeyiz. 'Müstahaktır' kelimesinin bedeli ödenmek durumundadır. Ben bunu kendi adıma değil, hükümetimizin adına da değil, işçi kardeşlerimin adına söylüyorum."

Yıldız, sahada incelemelerde bulundu

Yıldız, yaşamını yitiren son 2 işçinin de cesetlerinin çıkarlamasıyla sonlandırılan arama kurtarma çalışmalarının ardından beraberinde yer alan kriz masası üyeleriyle maden sahasını dolaştı. 

Sahada arama kurtarma ekipleri, işçi yakınları ve gazetecilere gıda hizmeti sunan başta Kızılay olmak üzere yardım kuruluşlarının stantlarını ziyaret eden Yıldız, buradaki ekiplere teşekkür etti. 

Başbakan Erdoğan'a bilgi verdi 

Yıldız, incelemeleri sırasında kendisini cep telefonundan arayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da arama kurtarma çalımalarında gelinen son nokta hakkında bilgi sundu.

Kızılay'ın kurduğu açık mutfaktan çorba alarak gazetecilere ikram eden Yıldız, daha sonra kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü maden ağzına geçerek buradaki işçilere hem başsağlığı diledi hem de çalışmaları nedeniyle teşekkür etti. 

96 saate tamamlandı

Soma'da maden faciasının ardından başlatılan çalışmalar, 96 saat sonra tamamlandı. 

Türkiye'nin en önemli kömür madeni yataklarına sahip ilçede madencilik tarihinin en büyük kazalarından biri yaşandı. Eynez mevkisinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'nin işlettiği ve toplam 5 bin maden işçisinin çalıştığı ocakta 13 Mayıs Salı günü 15.10'da yangın çıktı. Havalandırma fanlarının devreye girmemesi nedeniyle yaklaşık 420 metre derinlikte ve 3,5 kilometre uzunluğunda olan galerilere duman nüfuz etmeye başladı. Bu sırada maden içinde bulunan çalışanlar elektriklerin kesilmesi sonucu mahsur kaldı. 

Olay haber ajanslarına ilk ulaştığında dumandan etkilenen 4 işçinin Soma Devlet Hastanesine kaldırıldığı bilgisi geldi. Ancak Soma Kaymakamı Mehmet Bahattin Atçı'nın 20 madencinin hastaneye kaldırıldığını, 1 işçinin öldüğünü, 200'e yakın işçinin mahsur kaldığı bilgisini vermesinin ardından tüm kamuoyu ilçeden gelecek bilgilere kilitlendi.

Madendeki kurtarma ekiplerinin çalışmaları devam ederken çok sayıda ambulans, sağlık ve kurtarma ekipleri olay yerine sevk edildi. Sağlık Bakanlığı, bölgeye 1 uçak ambulans ile çok sayıda ambulans ve UMKE ekibi gönderdi. AFAD ve askeri birliklerin katılımıyla oluşturulan arama kurtarma ekibi maden ocağında arama çalışma başlattı.

Mahsur kalan işçilerin dumandan etkilenmemesi için madenin içine temiz hava pompalandığı belirtilirken aynı gece çok sayıda işçi madenden çıkarılmaya başlandı. Sedyelerle çıkarılan işçiler başta Soma Devlet Hastanesi olmak çevre il ve ilçelerdeki hastanelere kaldırıldı.

Olay sonrası sayıları binleri aşan işçi yakını, hastane ve maden ocağı önünde beklemeye başladı. Maden ocağına giren bazı ailelerin yakınlarının sağlık durumu hakkında bilgi alma çabası zaman zaman çalışmaların aksamasına neden oldu. 

"Enerji Bakanı için en zor görevlerden biri"

Türk Kızılayı ve bazı yardım kuruluşları maden alanına kurdukları çadırda yiyecek ve içecek ardımında bulundu.

Aynı gece Soma'ya gelen ve koordinasyon görevini üstlenen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, saat 01.50 sıralarında yaptığı açıklamada, yaşanan facianın ilk boyutlarını ortaya koydu.

Bakan Yıldız, ilk belirlemelere göre olay sırasında madende 787 işçinin çalıştığı, 363 işçinin kendi imkanlarıyla ya da ilk müdahalede tahliye edildiği, 151 işçinin hayatını kaybettiği, biri ağır 76 yaralının bulunduğu bilgilerini paylaştı. 

Olayın vardiya değişiminden 40-50 dakika önce meydana geldiğini, vardiya bitiminden önce galeriden çıkan ya da vardiyasından önce galeriye inen işçilerin de bulunduğunu bildiren Bakan Yıldız, "Ne yazık ki Enerji Bakanı için en zor görevlerden birini yapıyorum. İlerleyen saatlerde de sıkıntımızın büyüyebileceği endişesini taşıyarak bunları söylüyorum. Şu an gündemimizde tek şey var; 400'den fazla kurtarma ekibimizle yalnızca işçi kardeşimizin hayatını düşünüyoruz, başka bir şey düşünmüyoruz. Bizim gün ağarana kadar olan gündemimiz, işçi kardeşlerimize hızlıca ulaşıp onları dışarı çıkarmak olacak" açıklamasında bulundu. 

Ulusal yas ilan edildi

Olaydan yaklaşık 20 saat sonra ölü sayısının 205'e ulaştığını açıklayan Bakan Yıldız, ülke genelinde 3 günlük yas ilan edildiğini bildirdi ve bayraklar yarıya indirildi. 

Facianın yaşandığı Soma'yı başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasi partilerin genel başkanları, KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu ve bakanlar olmak üzere çok sayıda kişi ziyaret etti. Sivil toplum kuruluşları ve spor kulüpleri de hayatını kaybedenlerin yakınlarına yardım sözü verdi.

İşletmeci firma yetkilileri ise cuma günü basın toplantısı düzenledi. Yangının trafoyla alakası olmadığını söyleyen yetkililer, olayda ihmal olmadığını iddia etti.

Adli ve idari soruşturma

Olayın ardından adli ve idari soruşturma başlatıldı. Soma Cumhuriyet Savcılığı yaptığı yazılı açıklamada, "Olayın tanığı ve mağduru olan kişilerin ifadeleri alınmaya başlanmıştır. Olay yerinde delillerin tespiti ve muhafaza altına alınması için Soma'da görevli tüm Cumhuriyet Savcıları tarafından gerekli önlemler alınmış, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı olay yeri inceleme birimleriyle olay yerinde gerekli incelemelerin yapılarak delillerin tespiti sağlanmıştır" denildi. 

HSYK, faciayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında otopsi işlemleri için 28 savcı görevlendirdi. 

Ocaktaki son 2 ceset ise olaydan 96 saat sonra çıkartıldı. Maden kazası Cuma hutbelerinde de işlendi. Tüm Türkiye'de ve dünyanın farklı ülkelerinde Müslümanlar, Cuma vakti kazada ölenler için gıyabi cenaze namazı kıldı. Yerli ve yabancı onlarca basın kuruluşu, bölgede günlerce yayın yaptı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, facianın bilançosunu "301 işçi yaşamını yitirdi, 485 işçi kurtarıldı" şeklinde açıkladı.

Bakan Yıldız, düzenlediği basın toplantısında "Kurtarma faaliyetleri bittikten sonra bizler buradan çekilip gitmiyoruz. Psikososyal destek ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na Sağlık Bakanlığına varıncaya kadar buradaki kardeşlerimizin yanında yer alacağız" dedi.