ANKARA
Sosyal medya üzerinden yapılan çağrılar üzerine, İstanbul'da DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve Türk-İş Şubeler Platformu, HDP, ÖDP ve ESP ile İş Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na mensup katılımcılar, Tünel Meydanı'nda toplandı.
Burada bir süre slogan atan grup adına Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenler için basın açıklaması yapıldı.
Grup, buradan Taksim Meydanı'na doğru yürümeye başladı. Galatasaray Meydanı'nda güvenlik önlemi alan çevik kuvvet, grubun Taksim'e yürümesine izin vermedi. Polis grubu "Soma'daki acı bizleri de derinden yaraladı. Biz de sizin gibi düşünüyoruz. Lütfen alınan güvenlik tedbirlerini delmeyin" diye anons ederek uyardı.
Taksim'e yürümekte ısrarlı olan bazı göstericiler, bu sırada polise taş, bilye ve şişe atmaya başladı. Bunun üzerine polis, göstericilere biber gazı ve tazyikli su ile müdahele etti.
Polis ile göstericiler arasındaki kovalamaca, ara sokaklarda devam etti.
39 kişi gözaltında
Polisin 39 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi. Operasyonda 29 molotofkokteyli ile çok sayıda bilye, misket ve sapan ele geçirildi.
Bu arada, Kadıköy Kilise Meydanı ve Altıyol Boğa Heykeli önünde toplanan gruplar da Soma'daki maden faciasını protesto etti.
Ankara'da polis eylemcilere müdahale etti
Kızılay'da, Soma'daki maden faciasıyla ilgili protesto eylemi yapan grup, polisin müdahalesiyle dağıldı.
Kızılay Güvenpark'ta toplanan ve "İşte cinayet", "Kaza değil iş cinayeti", "İş kazası değil, işçi cinayeti" yazılı dövizler taşıyan grup, hükümet aleyhine sloganlar atarak Olgunlar Caddesi'ndeki Madenci Anıtı'na yürüdü. Bazı protestocuların ellerinde kömür taşıdığı, bazılarının da baret taktığı ve yüzlerini kömür karasına boyadıkları görüldü.
Göstericilerin bir kısmı, Madenci Anıtı'na "Ölüm hep bize mi, bize mi düşer usta" yazılı pankart astı. Eylemciler, anıta karanfil, kömür ve işçi bareti bıraktı.
Daha sonra göstericilerin bir bölümü Meclis yönüne doğru yürüyüşe geçti. Polisin grubun yürümesine izin vermemesi üzerine kısa süreli arbede yaşandı. Bu sırada bazı göstericilerin polise havai fişek attığı görüldü. Polis de göstericilere biber gazıyla müdahale etti.
Müdahalenin ardından, göstericilerin bir kısmı Kızılay istikametine, bir kısmı da Meşrutiyet Caddesi, Olgunlar ve Konur sokaklarına doğru dağıldı.
Ara sokaklarda barikatlar oluşturup trafiği durduran protestocular, polise taş ve havai fişek atmayı sürdürdü. Polis de göstericilere biber gazı ve tazyikli su ile müdahalede bulundu.
Müdahale sırasında eylemcilerin yanı sıra çevredeki çok sayıda kişi de gazdan etkilendi. 112 ekipleri, müdahaleden etkilenenleri hastanelere taşıdı.
Göstericilerin attığı havai fişeğin yüzüne isabet etmesi sonucu bir polisin yaralandığı öğrenildi. Gözaltına alınan 2 kişi ifade işlemleri için emniyete götürüldü.
Ara sokaklarda bir süre polisle çatışan göstericiler daha sonra dağıldı.
Isparta
Süleyman Demirel Üniversitesi'ndeki bir grup öğrenci, Kaymak Kapı Meydanı'nda toplandı. Basın açıklamasını okuyan Deniz Sevinç, kazaya taşeron sistem ve özelleştirmelerin neden olduğunu iddia etti.
Kazanın görünürdeki nedeninin iş yerinde alınması gereken güvenlik önlemleri olduğunu belirten Sevinç, "Asıl neden, şimdiye kadar olan iş cinayetlerine sessiz kalınmasıdır" dedi.
Eyleme destek veren Eğitim-Sen Isparta Şube Başkanı Rıfat Gürbüz de şimdiye kadar yaşanan işçi ölümleri karşısında hiçbir önlem alınmadığını öne sürdü.
Erzincan
Erzincan Alperen Ocakları Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Göktuğ Özcan ve üyeler, Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı.
Özcan, yaptığı açıklamada, evlerine ekmek götürmek için yerin 400 metre altında karanlığa mum yakmaya çalışan işçilerin, elim kazada hayatını kaybettiğini söyledi.
Özcan, "Elim kaza üzerinden kaos ortamı çıkarmaya çalışanlar, bugün kavga günü değil, birlik olma günüdür. Elbet bu kazanın sorumluları Türk milletinin vicdanına ve adaletin karşısında hesap vereceklerdir ama bu gün değil. Bugün, hayatını kaybedenler için Yasin-i Şerif okumak ve içeride kurtarılmayı bekleyenler için dua etmek, bizim boynumuzun borcudur. Bugün dua ve sabır günüdür" dedi.
Konuşmanın ardından grup, Kur'an-ı Kerim okuyarak dua etti.
Muğla
Yatağan Termik Santrali ve kömür ocaklarında çalışan işçiler, santral önünden başlayan yürüyüşü Yatağan Madenci Heykeli'nin önünde sona erdi. Emniyet ekiplerinin güvenlik önlemleri aldığı yürüyüş sırasında Milas-Yatağan karayolunda trafik, tek şeritten kontrollü sağlandı.
Maden-İş Sendikası Şube Mali Sekreteri Volkan Ergenç, Yatağan Madenci Heykeli önünde yaptığı açıklamada, 1945'ten bu yana iş kazalarında 3 bin kişinin hayatını kaybettiğini, 100 bine yakın kişinin de yaralandığını söyledi.
Türkiye'nin iş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa'da birinci sırada yer aldığını öne süren Ergenç, "İş kazalarının çoğunluğu, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) istatistiklerine göre, maden ve enerji sektöründe meydana gelmektedir. Bu, tesadüfle ya da kaderle açıklanamaz. Maalesef özel sektörün kar hırsı, yaşadığımız acı olaylara sebep olmaktadır" dedi.
Grup, Soma'da hayatını kaybeden maden işçileri için saygı duruşunda bulunup, dağıldı.
Tokat
Tokat'ta Eğitim-Sen üyesi bir grup, Niksar kavşağından Cumhuriyet Meydanı'na yürüdü. Burada TOKAD ve Eğitim İlke-Sen üyeleriyle bir araya gelen Eğitim-Sen üyeleri, ortak basın açıklaması yaptı.
Grup adına konuşan Sedat Özer, ölen işçilere Allah'tan rahmet dileyerek, geride kalanların acılarını paylaştıklarını belirtti.
Maden ocaklarının, evlerine dönemeyen babaların mezarlarına dönüştüğünü belirten Özer, "Sorumluları yargılayın ama hep başka yerde aramayın. Kapitalist hırsların yaktığı insanların hesabını adaletten yana olan insanlar bu dünyada mutlaka soracaktır. Allah'ın yargılaması ise şüphesiz ki daha çetindir" dedi.
Konuşmanın ardından grup, bir süre meydanda oturdu.
Sivas
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Maden Mühendisleri Kulübü, CÜ Maden Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan ve Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasında hayatını kaybeden İbrahim Çelik için dua okudu.
Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan öğrenciler adına açıklama yapan CÜ Maden Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Ruhat Ecan Akalan, "Kazada hayatını kaybeden maden şehitlerini rahmetle anıyoruz ve bu kazada yaralı kurtulan madenci meslektaşlarımıza da acil şifa dileriz" dedi.
Acılarının, üzüntülerinin büyük olduğunu ifade eden Akalan, "Soma kömür madenindeki meslektaşlarımızın bu kazadan kurtulması için elimizden gelen her çabayı göstermeye, Sivas madencileri, CÜ Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği bölümleri olarak hazırız" diye konuştu.
Zonguldak
Zonguldak'ta öğrenciler ve vatandaşlardan oluşan grup, kent merkezindeki madenci anıtı önünde, "Taşeron, özelleştirme ölümdür, İşçi ölümleri kader değildir" yazılı döviz açarak, "Maden işçisi onurumuzdur" şeklinde slogan attıktan sonra Liman Caddesi'ndeki Maden Şehitleri Anıtı'na kadar yürüdü.
Bu sırada çevredeki bazı vatandaşlar alkışla, sürücüler de korna çalarak gruba destek verdi.
Anıt önünde saygı duruşunda bulanan gurupta yer alan ve maden kazalarında yakınlarını kaybedenler, göz yaşlarına hakim olamadı. İşçi yakınlarını, eyleme katılanlar teselli etmeye çalıştı.
Anıt önünde grup adına yapılan açıklamada, maden ocaklarında artarak devam eden kazaların bilimsel ve teknik altyapılar kadar, madencilik alanında uygulanan politikaların bir sonucu olduğu kaydedildi.
Kırklareli
Kırklareli'de Şevket Dingiloğlu Parkı'nda toplanan grup, "İş kazası değil, katliam" yazılı pankart açarak, "Kömür karası değil, ekmek parası" ve "Bedava kömür, bedava ömür" şeklinde slogan attı.
Grup, Karaumurbey Caddesi'nden Anıt Kültür Parkı'na gelerek faciada yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulundu. Bazı vatandaşlar yere kömür döküp, baret bıraktı.
Eğitim-Sen Şube Başkanı Ramazan Özenç, grup adına yaptığı konuşmada, bir avuç kömür için bir ömür veren maden işçilerinin saygıyla anıldığını söyledi.
Yaşanan talihsiz olayın iş kazası değil, bir cinayet olduğunu savunan Özenç, sorumluların hesap vermesini talep ettiklerini belirtti.
Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ise yaşamını yitiren emekçilere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı dilediklerini ifade etti.
Tekirdağ
Tekirdağ'da da Tuğlalı Park'ta toplanan grup slogan atarak, hayatını kaybeden işçiler için saygı duruşunda bulundu.
Grup, basın açıklamasının ardından dağıldı.
Çorlu ilçesinde ise Trakya İlerici Avukatlar Birliği üyesi grup, Atatürk Meydanı'nda basın açıklaması yaptı.
Grup adına konuşan Fatih Mehmet Talan, "Yıllardır ölüm haberleriyle anılan maden ocakları, özel şirketlerin rant peşinde koştuğu, rantları için insan canını ikinci planda bile düşünmedikleri bir alan haline getirilmiştir" dedi.
Bolu
Bolu'da, aralarında KESK, DİSK, TMMOB ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği üyelerinin bulunduğu grup, İzzet Baysal Caddesi'nde bankalar önünde bir araya geldi.
Valilik önüne kadar sloganlar atarak yürüyen grup adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Özkan Üstün, Bolu Emek ve Demokrasi Güçleri olarak yaşamını kaybeden ve yaralanan maden işçilerinin yakınlarının acısını paylaştıklarını ifade etti.
Ölümlerin kaza ve kader değil, katliam olduğunu savunan Üstün, "Bu katliamın faili, özelleştirme ve taşeronlaşma politikalarını hayata geçirenlerdir. Katliamın faili, kuralsız çalıştırma nedeniyle madende çalışan işçi sayısını bile tespit edemeyenlerdir" diye konuştu.
Açıklamanın ardından oturma eylemi yapan grup, olaysız dağıldı.
Kars
Kars'ta, KESK, DİSK, Türk-İş ve Kars Devrimci 78'liler Derneği üyeleri, Faikbey Caddesi'nde saygı duruşunda bulunup, caddedeki elektrik direğine siyah çelenk bıraktı.
KESK dönem sözcüsü Hayati Mehmetoğlu, Türkiye'de her yıl maden ocaklarında onlarca işçinin, iş cinayetine kurban gitmesine rağmen bugüne kadar yaşanan ölümler karşısında hiçbir önlem alınmadığını savundu.
Göstermelik denetim yapılarak, madenlerdeki çalışma koşullarıyla ilgili en temel sorunların göz ardı edildiğini ileri süren Mehmetoğlu, katliam gibi cinayete davetiye çıkarıldığını iddia etti.
Artvin
Artvin'de, kent merkezinde toplanan yaklaşık 50 kişi, AK Parti İl Başkanlığına yürümek ve burada basın açıklaması yapmak istedi.
Polis, grubun, İnönü Caddesi ile Atapark mevkisi arasında yürümesine izin verdi.
Gruptakilerin, yürüyüşün ardından AK Parti İl Başkanlığı binası önünde basın açıklaması yapmak istemesi üzerine arbede yaşandı.
Polisin biber gazı kullanıldığı olayda, gruptaki iki kişi gözaltına alındı.
Kastamonu
Kastamonu'da, CHP İl Başkanlığı, Türkiye İşçi Konfederasyonu (Türk-İş), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş) ve Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri, Cevizli Park önünde toplandı.
Grup, pankart ve dövizlerle Cumhuriyet Meydanı'na gelerek, bir müddet sessiz oturma eylemi yaptı.
Diyarbakır
Diyarbakır'da, Sanat Sokağı'nda bir araya gelen BDP'li grup, Ekinciler Caddesi'ne yürüdü.
Grup adına açıklama yapan BDP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, Soma'da yaşanan olayın acısını paylaşmak için toplandıklarını söyledi.
Yıllardır iş güvenceleri olmayan emekçilerin Soma'da yaşamını yitirdiğini savunan Zümrüt, "Soma'da yaşanan bu olayı tüm halkın sahiplenmesi gerekir. Bu bir iş kazası değil, vahşettir, katliamdır. Ailelerin acısını paylaşıyor, onları yalnız bırakmıyoruz. Onların acısı, bizim acımızdır" dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi'ne (ESP) üye grup da yüzlerini siyaha boyayıp, yere karanfil bırakarak, kömür parçalarından "Soma" yazdı.
Aydın
Aydın'da ÖDP, EMEP, TKP, İP ile bazı sendika ve sivil toplum kuruluşları üyelerinden oluşan grup, Sevgi Yolu'nda toplandı.
Ellerinde "Bir avuç kömür için bir ömür verenler", "Dünyanın en onurlu karası", "Facia değil, toplu katliam" ve "Maden işçileri onurumuzdur" yazılı döviz taşıyan ve hükümet aleyhine slogan atan grup, Adnan Menderes Bulvarı'nda yürümek istedi.
Grubun önünü kesen polis, Abide Meydanı'nda yürüyüşe son verilmesini istedi.
Bir süre burada oturan, ardından barikata yüklenen eylemciler, gazetecilere de saldırmak isteyince, polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti.
Ara sokaklara kaçmaya başlayan grup üyelerinden 10 kişi gözaltına alındı. Bu arada gazdan etkilenen 5 kişi, Aydın Devlet Hastanesi'ne götürüldü.
Kent Meydanı'nda toplanan bir grup CHP'li ise oturma eylemi yaptı.