Dolar
38.42
Euro
43.68
Altın
3,294.49
ETH/USDT
1,809.50
BTC/USDT
95,343.00
BIST 100
9,448.27
Politika, arşiv

Gerekeni yapmak namus borcumuzdur

AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Soma'daki maden faciasıyla ilgili, "İhmal varsa bunlarla ilgili gerekeni yapmak bizim namus borcumuzdur" dedi.

16.05.2014 - Güncelleme : 16.05.2014
Gerekeni yapmak namus borcumuzdur

ANKARA

AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Soma'daki kömür madeni faciasında hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi. 

Park Madencilik tarafından özelleştirme kapsamında satın alınan madenin 2009 yılında Soma Holding tarafından işletilmeye başlandığını anımsatan Çelik, işletmeci holding yetkililerinin bugün yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulunduğunu ancak basın toplantısındaki düzensizlikten dolayı hoş olmayan görüntülerin, curcunanın ekranlara yansıdığını kaydetti. 

Madenle ilgili olarak nihai sözün elbette söyleneceğini, konuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu ve bu konuda denetim, inceleme yapacak bütün kurumların idari ve adli yönden kazaya sebebiyet veren amirlerin araştırıldığına işaret eden Çelik, "Burada ihmal, kusur, eksiklik, aymazlık, kasıt söz konusuysa bunlar tespit edilecektir. Bunları tespit etmek ve ihmali, kusuru, aymazlığı veya kastı olan, bunu asla temenni etmek istemiyorum, kim varsa bunlarla ilgili gerekeni yapmak bizim yasal, kanuni borcumuzdur, siyasi, insani, ahlaki, vicdani, namus borcumuzdur. Millet olarak, devlet olarak bu borcun yerine getirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"Vicdanı olan herkes bu hadise karşısında elim bir yara içerisindedir"

Soma'daki maden faciasının Türkiye tarihindeki belki en büyük maden kazalarından biri olduğunu, devletin 3 günlük yas ilan ettiğini aktaran Çelik, "Birazcık vicdan sahibi olan her insan büyük bir elem, ızdırap duymaktadır. Orada ölen insan sayısı, hayatını kaybeden, şehidimiz 284'dür ama yaralı insan sayısı vicdan sahibi kadardır. Vicdanı olan herkes bu hadise karşısında elim bir yara içerisindedir" diye konuştu. 

Hüseyin Çelik, İşgüvenliği ve Sağlığı Yasası'nın 2012 yılında kabul edildiğini, yasanın Avrupa Birliği mevzuatına uygun olarak çıkarıldığını dile getirerek, "Suçlu aramak zamanı değil, önce bu yaraları saracağız, sonra oturup bunun hesabını soracağız. Vatandaşın, yetkililerin hesap sorma hakkı vardır ve yetkili, sorumlu olanların da hesap verme sorumluluğu vardır. Madenlerle ilgili bir yasal boşluğumuz var mıdır, iş güvenliği, sağlığıyla ilgili yasal boşluğumuz var mıdır? Hayır gereken yapılmıştır. Denetim problemimiz var mıdır? Hayır bu da yapılmıştır. 2009'dan beri 11 kere sıkı denetimden geçirilmiştir, hazırlanan raporlarda 2009'da mevzuata aykırı 3 durum tespit edilmiştir, bir süre içinde de bu eksikliklerin giderildiği görülmüştür" değerlendirmesinde bulundu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2012 ile 2014 yılları arasında yaptığı denetimlere ilişkin rakamsal verileri anlatan Çelik, Türkiye'de denetim probleminden bahsetmenin doğru olmayacağını, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili eğitim programlarının, bakanlığın meslek içi eğitim faaliyetlerinin de devam ettiğini söyledi. 

"Burada elle tutulur bir problem görülmemektedir" diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"CHP bir önerge vermiştir, bu önerge reddedilmiştir, dolayısıyla böyle bir facia yaşanmıştır' şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. TBMM'de her ay yüzlerce, her yıl binlerce araştırma önergesi verilir. Bunların büyük bir kısmı muhalefet tarafından daha çok gündemi tıkamak, engellemek, TBMM'yi yavaşlatma çabalarına yönelik verilir. Madenle ilgili birçok araştırma komisyonu kurulmuştur, bunların raporları hazırlanmıştır, ele alınmıştır. 2012'de Türkiye'de bir İşgüvenliği ve Sağlığı Yasası çıkmıştır, bu yasanın gerekleri olarak Türkiye adeta bu manada seferber olmuştur."

"Maden faciasının üzerinden siyasi ve ideolojik hesap yapanlar insan olamazlar"

"Bir CHP genel başkan yardımcısı yaptığı basın toplantısında Sayın Başbakan'ı 'terbiyesizlikle' suçlayacak kadar en büyük terbiyesizliği yapmıştır" diyen Çelik, Başbakan Erdoğan'ın Soma'da bir markette bir vatandaşa yumruk attığı iddialarının, madende 15 yaşında çocuk çalıştırıldığı, kayıt dışı, sigortasız işçi çalıştırıldığı iddialarının da gerçeği yansıtmadığını söyledi. 

Madenin özel sektör işletmesi olduğunu, devletin denetim sorumluluğu bulunduğunu hatırlatan Çelik, "Bütün adli ve idari inceleme, araştırma bittikten sonra kime ulaşırsa ulaşsın, kim suçlu, kim ihmalkar, bir kasıt, aymazlık içerisindeyse, büyük bir kusur sahibiyse yasaların, hukuk devletinin öngördüğü şekilde cezalandırılması 284 şehidimizin de ailelerinin de milletimizin de gönlünün soğumasına yol açacaktır. Bu insani bir görevdir" dedi. 

"Maden faciasının üzerinden siyasi ve ideolojik hesap yapanlar insan olamazlar" diyen Çelik, şöyle devam etti:

"Somalılar büyük bir vakar içerisinde vakur bir duruş sergiliyorlar, büyük bir asalet sergiliyorlar. Soma'da çocuklarını, kocalarını, abilerini, kardeşlerini kaybeden insanlar bir isyan içerisinde değildir. Onların acısını, feryadını, figanın, isyanını anlamak mümkündür, sitem edeceklerse kendi hükümetlerine sitem edecekler, başbakanlarına, bakanlarına sitem etme hakları vardır. Ama Türkiye'de adeta protesto mangası olarak oluşturulan bazı kimselerin, böyle bir milli acıdan, felaketten kendileri açısından eğer bir rant devşirmeye çalışıyorlarsa, kendi insanlarının acılarını kanatmaktan, yaralarını daha çok derinleştirmekten öte bir iş yapmadıklarını bilmeleri gerekiyor."

"Özel sektörün ve devletin alması gereken mesafeler var"

Hüseyin Çelik, Başbakan Erdoğan'ın Soma'da özellikle iş ve meslek riskine temas ettiğini, buradan hareketle Başbakan Erdoğan'ın meseleyi küçümsediği yorumlarını yapanların, kendilerini küçümsediklerini dile getirerek, madencilik, kimya ve inşaat sektörünün en çok iş kazası riski bulunan sektör olduğunu ve Başbakan Erdoğan'ın da bunu ifade ettiğini söyledi. 

"Siz gemiciyseniz sizin fırtınaya tutulma şansınız fazladır, askerseniz düşman kurşununa hedef olma ihtimaliniz çok daha yüksektir, madende çalışan insanın güvenliği elbette masa başındaki insanın güvenliği kadar yoktur" diyen Çelik, kazaların minimize edilmeye çalışıldığını, yapılması gerekenin bu olduğunu ve bu konuda "özel sektörün ve devletin alması gereken mesafeler bulunduğunu" kaydetti.

Çelik, "Başbakan'ın iş riskine temas etmesinden dolayı bunu abartıp, kabartıp, 'Başbakan'ın bu işleri hafif gördüğü, bu işi sıradanlaştırdığı, insanların acılarını görmemezlikten geldiği' şeklinde yorumlamak, vicdanla, izanla, doğruyla, gerçekle bağdaşmaz" diye konuştu.

Soma'da taşkınlık yapanların yüzde 99'unun kazada hayatını kaybedenlerin yakınları olmadığını, ekip ekip sağdan soldan Türkiye'nin muhtelif yerlerinden toplananlar olduğunu belirten Çelik, "Burada sorgulanması gereken şeyler var. Sendikacılığımızı sorgulayalım. Sendikacılık denildiğinde '1 Mayıs'ta ille de Taksim'e çıkacağız, maraza çıkaracağız' diyen bir anlayış akla geliyorsa, iş sağlığı ve güvenliği konusunda medya kendisini sorgulayabilir mi? Kamu spotlarını yarasalar bile uyuduktan sonra yayınlayan birçok televizyon kanalı olduğunu biliyor muyuz? Gazetelerin sayfaları farkındalık için ne kadar bu ilanlara yer verebiliyor" dedi.

"Yapılması gerekip de yapılmayan bir şey varsa bu fatura ödetilir"

Bir gazetecinin madenlerde yaşam odası bulunmasının yasal zorunluluk olup olmadığıyla ilgili sorusu üzerine Çelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın özellikle işverene getirdiği mükellefiyetler olduğunu ve bunların tüm detaylarının kanun da yönerge ve genelgelerde bulunduğunu söyledi. Mevzuat açısından bir sıkıntının olmadığını öğrendiğini belirten Çelik, "Ama neticede yapılan inceleme ve araştırmalarda işveren açısından eğer, yapılması gerekip de yapılmayan bir şey varsa bu fatura ödetilir" ifadesini kullandı. 

Şirket sahibinin düzenlediği basın toplantısının uzun sürdüğünü anımsatan Çelik, bugüne kadar herkesin trafo patlamasından söz ettiğini ancak yangının böyle olmadığının ortaya çıktığını bildirdi. İki galeriye henüz ulaşılamadığını hatırlatan Çelik, "Buralara ulaşıldıktan sonra nihai raporlar ortaya çıktıktan sonra ben doğru bilgi üzerinden doğru yorumlar yapmamızın daha isabetli olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

"Takdir size ait"

Çelik, "Başbakan Erdoğan'ın Soma ziyareti sırasında Başbakanlık Müşavirlerinden Yusuf Yerkel'in bir vatandaşı yerde tekmeleme görüntüleri basına yansıdı ve gerek Türkiye'de gerekse dünyada büyük yankı uyandırdı. Kendisi üzgün olduğunu açıkladı ancak özür dilemedi. Kendisi hakkında bir işlem yapacak mısınız, istifasını isteyecek misiniz. Ek olarak siz iddia olduğunu söylediniz ancak bazı televizyonlarda Başbakan Erdoğan'ın da başka bir vatandaşı tokatladığına ilişkin bazı görüntüler yayınlandı ve Taner Kurucan isimli bu vatandaş bu tokadı doğruladı. Buna ilişkin değerlendirmeniz nedir" şeklindeki bir başka soru üzerine de şunları söyledi:

"Taner Kurucan diye birisi veya başka bir şey, başka birisi bir iddiada bulunuyor. Bununla ilgili elde bir görüntü yok değil mi, yok. O sizin görüntü dediklerinizi ben de seyrettim böyle bir görüntü yok. Şimdi siz onun beyanlarına itibar ediyorsunuz ama Başbakanın, Başbakanın etrafında olan, orada yüzlerce bulunan insanın iddialarına veya onların ifadelerine itibar etmiyorsunuz. Bu size kalmış bir şey,  takdir size aittir. Bunu geçiyorum. Başbakanlık Danışmanı Yusuf Yerkel'in yaptığı bir açıklama var, arkadaşlar bir tek fotoğraf karesinden yola çıkarak bütün bir gerçeği tespit etmeniz saptamanız ve bununla ilgili hüküm tesis etmeniz doğru değildir. İki tarafı birden dinleyeceksiniz. Yusuf Yerkel o yerde tekmelediği kimsenin kendisine şiddet uyguladığını, kendisine saldırdığını, kendisini yaraladığını, doktora gittiğini, doktordan 7 günlük rapor aldığına dair açıklama yaptı. Bütün buna rağmen söylediği şey şudur, 'Sükunetimi muhafaza etmediğim için ve bu olayda bu şekilde yer aldığım için üzüntülerimi beyan ediyorum' diyor. Ben de Hüseyin Çelik olarak diyorum ki, keşke Yusuf Yerkel hissiyatına mağlup olarak böyle bir şeyin içinde olmasaydı. Bunu ifade etmiştir." 

Açıklamasında devletin denetim sorumluluğuna dikkat çektiği hatırlatılarak, "Devletin aynı zamanda maden sahasının sahibi olması, madene ruhsat, işletme haklarının verilmesi konusunda da sorumlulukları var. Bu noktada sadece denetim sorumluluğuna vurgu yapmak yeterli mi. Bir de önceki sorumluluklar noktasında da inceleme yapılacak mı" şeklindeki soru üzerine Çelik, Türkiye'deki bütün maden sahalarının sahibinin devlet olduğunu ve işletme haklarının özel sektöre verildiğini anımsattı. 

"Taşeron dediğiniz devlet için geçerli olur"

Bazı insanların kömür madenlerinin kapatılmasına yönelik sözlerinin basında yer aldığını anlatan Çelik, her mesleğin riski olduğunu söyledi.

Taşeron işçi çalıştırıldığına ilişkin açıklamaları hatırlatan Çelik, "Taşeron dediğiniz devlet için geçerli olur. Kaldı ki şu anda Türkiye'de ciddi bir taşeron işçi sayısı var Çalışma Bakanımız iki yıldan beri bunun üzerinde çalışıyor. Taşeronluğu belli alanlarla sınırlayan ve taşeron işçilerin sosyal haklarını daha bir güvence altına alan onların özellikle özlük haklarını iyileştirmeye yönelik bir kanun çalışması bitirildi. Bu Bakanlar Kurulu'na sunum yapıldı rötuşları yapılacak ve ümit ediyorum ki bu sene Türkiye Büyük Millet Meclisi tatile girmeden bu da çıkar" dedi.

CHP'nin araştırma önergesi

Çelik bir gazetecinin, "CHP Soma'daki maden faciasıyla ilgili yeniden bir araştırma önergesi verdi. AK Parti olarak siz de yeni bir araştırma önergesi vermeyi düşünüyor musunuz ya da bu önergeye destek verecek misiniz. Bir de Sayın Başbakan diğer araştırma önergesinin gündeme alınmasına ilişkin görüşmelerle ilgili, 'Tutanakları inceledim tek kelime Soma konuşulmadı' gibi bir ifadesi olmuştu. Siz tutanakları incelediniz mi, bununla ilgili yeni bir açıklama yapmaya ihtiyaç duyuyor musunuz" şeklindeki sorusu üzerine, "Ben tutanakları inceledim Sayın Başbakanın söylediği doğrudur. Doğru olan şeyi, bakın iki şeyi birbirine karıştırmayalım" diye konuştu. 

Meclis'te bulunan dört siyasi partinin grup başkanvekillerinin danışma kurulunda kendi aralarında bir anlaşmaya varırlarsa danışma kurulu önerisi geleceğini ve onun üzerinde çok konuşma olmayacağını Meclis'in de o programa göre çalışacağını anlatan Çelik, şöyle devam etti:

"Anlaşma sağlanamazsa her grup kendi önerisini getirir. Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini getirirken özellikle sözünü ettiğiniz bu araştırma önergesinin de gündeme alınması teklifinde bulunuyor fakat CHP grup önerisi üzerinde konuşan, önergenin sahibi arkadaş 1 Mayıs'tan bahsediyor, başka şeylerden bahsediyor, Soma meselesinden burada bahsetmiyor ama araştırma önergesinin muhtevası elbette bununla ilgili. Sayın Başbakanın söylediği CHP grup önerisi üzerine söz alan önerge sahibinin bu meseleden bahsetmediğini başka konulardan bahsettiği şeklindedir. Bu doğrudur. Ama önergenin kendisi tabi ki Soma madeniyle ilgilidir."

Bir gazetecinin, "300'e yakın şehit var. Dünyadaki yakın zamanda yaşanan benzer örneklerden yola çıkarak, bu işin sorumluluğunu üstlenmesi gereken, istifa etmesi gereken birileri var mı sizce. Bazı gazetelere de yansıdı işçiler denetimlerin göstermelik yapıldığını, daha önceden haber verildiğini, ona göre düzenlemeler yapıldığını ve kağıt üzerinde bir denetim raporu tutulup geri dönüldüğünü anlattılar. Bunun gerçeklik payı var mıdır" sorusu üzerine Çelik, araştırma, inceleme ve yapılacak adli idari soruşturmalarda denetçilerin denetiminin de bulunduğunu söyledi. 

"İstifa etmesi gerekenler varsa tabiki etmelidir"

Çelik, "Haber verildi denetim elemanları gelecek, dolayısıyla 'şunları şunları şöyle gösterin' gibi bir şey varsa eğer bu tespit edilirse göstermelik denetim yapan veya denetim hakkını denetim görevini hakkıyla yerine getirmeyen kim varsa onların da sorumluluğu eğer tespit edilirse gereken yapılmalıdır. Dediniz ki 'Kim bunun sorumlusudur', bu incelemeler ve araştırmalar, adli ve idari soruşturmalar sonucunda kimin sorumluluğu tespit edildiyse, o sorumluluğu, tabi oranlarına göre, istifa etmesi gerekenler varsa tabiki etmelidir" diye konuştu. 

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın Avrupa Birliği müktesebatına uygun olduğunu dile getiren Çelik, "Uygulamada bir problem var mı, işte bu esas tespit edilecek" dedi. 

Hüseyin Çelik, "Başbakanın sığındığı marketteki görüntülerde karışıklık var, fakat Başbakanın bir kişiyle fiziki münakaşaya girdiği açık görülüyor. Bir başbakanın bir kişiyle, vatandaşla fiziki münakaşaya girmesine nasıl yaklaşırsınız" sorusuna ise şöyle yanıt verdi: 

"Başbakan protestocuların yanına doğru gitmeye çalışıyor, korumalarına 'çekilin önümden, konuşayım' diyor. Kastettiğizi buysa bunda bir anormallik görmüyorum. 'Başbakan markete sığındı' haberi yapıldı, Posta gazetesi bir video koydu, medya etiği diye bir olay var. Sayın Başbakanın 2009'da bir markette telefon görüşmesi yaparken, Kayhan Özer tarafından çekilen ve ödül alan bir fotoğraf var. Bu fotoğraf sosyal medyada 'Başbakan'ın Soma'daki görüntüleri' olarak yayınlandı. Bu 2009'da Başakşehir'de Kayhan Özer tarafından çekilen fotoğraf 'Soma'daki marketin içinde' diye servis edildi. Önce iş ahlakı, medya ahlakı. Bu linç kültüründen vazgeçelim. Bizim kültürümüz, bizim inancımız, insani değerlerimiz linç kültürüne müsaade etmez. 'Vur ama dinle', kendisini savunma hakkı ver."

Bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan'ın Soma'da girdiği markette, başbakanlık korumalarının bir vatandaşı dövdüğü görüntülerinin anımsatılarak, "orada en ağır hareketi etmiş olsa dahi bunun karşılığı anayasa ve yasalarda başbakanlık korumalarından dayak yemek mi?" sorusuna da Çelik, "Toplumsal olaylara müdahale etmek, daha vahim sonuçlar oluşturabilecek bir eğilime yönelim varsa buna mani olmak, önleyici tedbir almak korumaların, polislerin, güvenlik güçlerinin görevidir. Güvenlik güçleri haddi aşarsa, yasaların kendilerine vermediği bir yol ve yöntemle insanlara yaklaşırsa hukuk devletinde bu tespit edilir, yargıya havale edilir" yanıtını verdi.

Muhabir: Kadir Karakuş, Enes Kaplan

 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın