İSTANBUL
Suriye Geçici Hükümeti Müsteşarı Muhammed Sabra, Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen ve önceki gün Anadolu Ajansı tarafından kamuoyuna duyurulan fotoğrafların "Suriye holokostunu" ortaya koyduğunu belirtti.
Sabra, yaptığı yazılı açıklamada, tutuklulara işkence yapıldığını gösteren fotoğrafların yeni bir "Suriye holokostunu" ortaya koyduğunu belirterek uluslararası toplumdan Esed rejiminin işlediği toplu katliamların durdurulması için müdahale etmesini talep etti.
Fotoğrafların, rejimin abluka altındakiler ve tutuklulara yönelik işlediği kanlı suçları ortaya çıkardığını vurgulayan Sabra, şunları ifade etti:
"Rejim, birinci derecede savaş suçu işlemiştir. Ayrıca, bu suçlar, gözaltına alınan ya da tutuklanan kişilerin aç bırakılmasını ve işkence edilmesini yasaklayan Suriye ceza kanunu ile çelişmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bu suçların Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) sevkedilmesi için konuya müdahil olmalı. UCM Başsavcısı ise konuyla ilgili geniş çaplı bir dava dosyası hazırlamalı."
İşkenceyle öldürülenlerin fotoğrafları hakkında Sabra, "Sızdırılan fotoğraflar, tutukluların, aç-susuz iki yıl tutulduğuna, bunun da kilo kaybına yol açtığına işaret ediyor. Bunlar öncelikle insan onurunu kıran sonra da barbarca yapılan işkenceleri ortaya koyuyor. (Askeri bir polis) yaklaşık 11 bin tutuklunun fotoğrafını çekti ama eğer dünya harekete geçmezse, yüzbinlerce kişinin ölümüne şahit olacak" ifadelerini kullandı.
Sabra, işlenen korkunç suçların cezasız kalmaması için Suriye'nin dostu olan ülkelere konuyu BM'ye ve insan hakları kuruluşlarına taşıma çağrısı yaptı.
Suriye'de iç savaşın başlamasının ardından gözaltı merkezlerinde işkenceyle öldürülen yaklaşık 11 bin kişinin cesetlerinin 55 bin kare fotoğrafı askeri bir polis tarafından çekilmiş, polis Suriye dışına kaçtıktan sonra dünyanın önemli savaş suçu hukukçuları ve adli tıp uzmanları Suriyeli askeri polisi dinleyerek, Suriye ordusu tarafından gerçekleştirilen infazların "sistematik biçimde" yapıldığını raporlamıştı. Söz konusu fotoğraf ve belgeler Anadolu Ajansı, CNN ve TRT tarafından dünya kamuoyuna duyurulmuştu.
Muhabir: Zeynep Hilal Karyağdı